"yayılmasına" - Translation from Turkish to Arabic

    • ينتشر
        
    • انتشار
        
    • بالانتشار
        
    • انتشاره
        
    Şimdi, beşten geri sayın, gevşemenin bütün vücudunuza dalga gibi yayılmasına izin verin. Open Subtitles الآن، عد تنازلياً من الخمسة دع الإسترخاء ينتشر كالموجة من خلال جسمك كله
    Bu şeyin doğu tarafına yayılmasına izin veremeyiz. Open Subtitles لا يمكننا أن ندع هذا المرض ينتشر للساحل الشرقي.
    Sadece bir iki kişiye söyleriz ve doğal bir şekilde yayılmasına izin veririz. Open Subtitles سأخبر شخصاً أو شخصين فقط وأدع الخبر ينتشر بشكل طبيعي
    Bu da yanlış bilginin yayılmasına sebep oluyor; kutuplaşmaya sebep oluyor. TED ولكن يتيح ذلك انتشار المعلومات المضللة التي تسهل الاستقطاب.
    Hamilelikte değişen hormon yapısı kanserin daha hızlı yayılmasına neden olacaktır. Open Subtitles هرمونات الحمل ستعمل على زيادة انتشار المرض
    Biraz daha yayılmasına izin vereceğim sanırım. Open Subtitles اعتقد إنني سأسمح لها بالانتشار لبعض الوقت
    Olayın olduğu yere önceden gitmiş, hastalığın ne olduğunu görmüş, yayılmasına ne kadar kaldığını bilen, gitmeye hazır bir grup epidemiyolojistimiz yoktu. TED لم يكن لدينا مجموعة من علماء الأوبئة مستعدين للذهاب لرؤية ما كان هذا المرض، ومعاينة مدى سرعة انتشاره.
    Bir sürü konuğum ve bir hastalık vardı. yayılmasına izin veremezdim. Open Subtitles كلّ ضيوفي كانوا مهددين بالسقم، وما أمكنني تركه ينتشر.
    Adam kanser gibi. yayılmasına izin veremem. Open Subtitles إنه سرطان لا يمكن أن أدعه ينتشر
    Zehrin yayılmasına izin verseydin şimdi ben de senin gibi olurdum. Open Subtitles ... إذا كنت قد جعلت السم ينتشر كان ليمكنني أن أكون مثلك الآن
    O ziyan hastalığın şehre yayılmasına izin vermekle kıyaslandığında solda sıfır kalır! Open Subtitles "الثمن لا يعني شيء مقارنة بترك المرض" "ينتشر في المدينة"
    Bunun yayılmasına izin veremeyiz Protokol böyle. Open Subtitles لا يمكننا جعل هذا ينتشر
    Bunun yayılmasına izin veremeyiz Protokol böyle. Open Subtitles لا يمكننا جعل هذا ينتشر
    Nükleer silahların geliştirilmesine ve yayılmasına karşı mücadele başlattı. Open Subtitles شنّ حملة ضدّ انتشار وتطوير الأسلحة النوويّة.
    AIDS'in yayılmasına da karşısınızdır siz. Open Subtitles ربما, إذا كنت ضد انتشار مرض الإيدز, هل انت ضده؟
    İmparatorlukların yayılmasına rağmen bazı büyük güçler izole kalıyorlar. Open Subtitles رغم انتشار الامبراطوريات، ظلت قوى كبيرة معزولة.
    ama virüsün yayılmasına sebep vererek bunca insanın ölmesine göz yumamayız. Open Subtitles وليس بمقدورنا تحمّل تضحيات أعظم بسبب انتشار ذلك الفايروس
    Bunun Twitter'da olduğunu düşündüğümüzde buna dair yaptığın şeyler neler, bu şekilde yanlış bilginin yayılmasına engel olmak ve demokrasiyi etkileyecek şekilde insanları etkilemenin önüne geçmek için? TED وعندما تفكر فيما يحدث على تويتر، ما الأشياء التي تقوم بها خصيصًا للتأكد من عدم انتشار المعلومات المضللة بهذه الدرجة وتأثيرها على الناس بطرق يمكن أن تؤثر على الديمقراطية؟
    Komünizmin yayılmasına engel olmak. Open Subtitles تقليل انتشار الشيوعية.
    Buzul çağının kara köprüleri insanlığın dünyaya yayılmasına imkân verdi. Open Subtitles جسور يابسة العصر الجليدي سمحت للبشر بالانتشار حول العالم.
    yayılmasına izin verildiğinde bu olur. ve bozulan şehir işlevleri yüzünden ekonomik kayıplar var. Open Subtitles هذا ما يحدث عندما يُسمح لها بالانتشار. عدد عالٍ من الناس يحتاجون عناية عقليّة، المرافق السكنيّة المُكتظة بالناس،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more