| Ayrıca, New York ve Paris'ten Yayımcılar geldiler ve imzalamanız için sözleşmelerini getirmişler. | Open Subtitles | على كلٍّ، الناشرون من نيويورك وباريس قد جاءوا الى هنا محضرين معهم العقد لتوقّعه |
| Yayımcılar yeni kitabın için heyecanlanmaya başladılar. | Open Subtitles | الناشرون متلهفون للكتاب الجديد |
| Yayımcılar yeni kitabın için heyecanlanmaya başladılar. | Open Subtitles | الناشرون متلهفون للكتاب الجديد |
| Bence harika bir yaklaşım. Yayımcılar buna bayılır. | Open Subtitles | أعتقد أن مظهره رائع، والفكرة تعجب الناشرين |
| Yayımcılar dahi bunun nasıl olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | حتى أن الناشرين لا يعلمون كيف وصل إلى هناك |
| Elfçe ve İngilizce yazılmış şiirler, tarihi olaylar vardır ve Yayımcılar bu durumla nasıl baş edeceklerini bilemez durumdadırlar. | Open Subtitles | وقصائد مكتوبة بلغة الجن والإنجليزية ،والتواريخ، فكان لسان حال الناشرين قائلا "لا فكرة لدينا عما نفعله بكل هذا" |
| En güçlü Yayımcılar ceplerini hayırseverlik için açıkcalar. | Open Subtitles | أقوى ناشرين في العالم يفتحون جيوبهم اليوم من أجل الاحسان |
| Yayımcılarım soru işaretini kestiler. (Kahkaha) Amerikan Yayımcılar ise başlığımızı ''Son Saatimiz'' olarak değiştirdiler. | TED | حذف الناشرون علامة الاستفهام. (ضحك) غير الناشرون الأمريكيون العنوان إلى "ساعتنا الأخيرة" |
| Yayımcılar beni ektiler. | Open Subtitles | الناشرون يتخلون عني. |
| Eğer benim adım o kitabın üstünde yazsaydı bugün bütün Yayımcılar benim peşimde olurdu... | Open Subtitles | أن إسمي ...كان على ذلك الكتاب ...سيتنافس الناشرين علي اليوم |
| Yayımcılar kitap için fotoğraf istiyor. | Open Subtitles | الناشرين يريدون الصور للكتاب. |
| Yahudi Yayımcılar tabii. | Open Subtitles | ناشرين يهود, بالطبع |