| Vesaire, vesaire, -- bu kadarı yayın için yeter mi? Tamam, pardon. | TED | وهلمّ جرًا، وهلمّ جرًا -- هل هذا كافٍ للبث المتزامن؟ حسنًا، آسف. |
| Herşeyi kilitleyin. Canlı yayın için hazırlanın. | Open Subtitles | هل أقفلت كل شيء إستعد للبث المباشر |
| yayın için ayarlamaları yaptım. | Open Subtitles | لقد اتخذت الترتيبات اللازمة للبث |
| yayın için ne gibi cihazlar kullanıyorsun? | Open Subtitles | أي معدات تستعملها للبث الصوتي ؟ |
| İnternetten yayın için hazırlıkları tamamlayın. | Open Subtitles | فلنستعد للبث عبرَ الإنترنت |
| Vince ve ben de o geceki yayın için hazırlandık. | Open Subtitles | و أنا (فينس) جهزنا أنفسنا للبث المسائي" |