| Şimdi, hakkında çok şey duyduğum Yayıncıyla ne zaman tanışacağım? | Open Subtitles | والآن ,متى يمكننى مقابلة الناشر الذى سمعت كثيرا عنه ؟ |
| Yayıncıyla olan anlaşmam bana birinci sınıf lüks bir yolculuk kazandırmıştı. | Open Subtitles | اتفاقي مع الناشر أعطاني رحلة بمقعد الدرجة الأولى رفاهية لم أستمتع بها أبداً |
| Mahkemeden hemen sonra bir Yayıncıyla anlaşmanı sağlayacağım. | Open Subtitles | سأرتّب لك لقاء مع ناشر مباشرةً بعد المحاكمة |
| Ama bir Yayıncıyla sözleşme yaptım. Evet. | Open Subtitles | لكن لدي عقدة مع ناشر |
| Neredeyse hiç eleştiri almadı. Kötü bir Yayıncıyla çalıştı. | Open Subtitles | لم يصدر على الاطلاق فلقد اختارت ناشراً سيئاً |
| Dah önce hiç bir Yayıncıyla tanışmadım. Bu işlerin nasıl yürüdüğünden tam olarak emin değilim. | Open Subtitles | لمْ أقابل ناشراً مِنْ قبل ولا أدري كيف تسير هذه الأمور، لذا... |
| Aynı Yayıncıyla mı? San Francisco nasıl? | Open Subtitles | مع نفس دار النشر ؟ كيف هو حال " سان فرانسيسكو "َ ؟ |
| - O Yayıncıyla görüşüyor. | Open Subtitles | -إنها ترى ذلك الناشر |
| Hill'in kitabı için Yayıncıyla görüştüm. | Open Subtitles | تكلمتُ معَ ناشر كتاب (هِيل) |
| Bir Yayıncıyla sonra şu kelimeleri: | Open Subtitles | يعمل ناشراً, |
| Ama sonra Yayıncıyla olan toplantına gitmedin, Georgette'i ikna etmekten. | Open Subtitles | وبعدها لم تذهب إلى أجتماعكَ مع دار النشر. بسبب أنكَ تنحدث مع (جورجيت) بسبب أزمتها! |