"yayınlıyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • بنشر
        
    • يعرضونه
        
    • لديها صورة
        
    Irak'ta ve Suriye'de medyayı kullanmayı iyi bilen militanlar Facebook ve Twitter üzerinden askere alma videoları ve fotoğraflar yayınlıyorlar. Open Subtitles نشطاء وسائل الإعلام الدهائية في سوريا و العراق يقومون بنشر صور توضيحية و أشرطة فيديو تجنيدية على الفيسبوك و تويتر
    Teklif edildikten hemen sonra Nijerya'daki reformcular, düzenlemeyi yaptı, uyum sağladı ve gelir raporlarını yayınlıyorlar. TED ما لبثت أن أقترحت حتى تبناها الإصلاحيون في نيجيريا، دفعوها وقاموا بنشر الإيرادات في الصحف.
    Gazeteler bu Şanslı Len'in fotoğrafını yayınlıyorlar ve adamı bulan 10 gine alıyor. Open Subtitles تقوم الجريدة بنشر صورة تلك الشخصية " لين المحظوظ " و من يجده يحصل منه على عشرة جنيهات
    Yeah, evet, kaydedip, 11:30'da banttan yayınlıyorlar. Open Subtitles حسناً، إنّهم يسجّلون في فترة ما بعد الظهر وبعد ذلك يعرضونه على الهواء في الـ 11: 30
    Sürekli yayınlıyorlar. Open Subtitles يعرضونه طوال الوقت.
    Bütün telefon hatları kilitlendi ve bütün kanallar Marlon'un kameralar önüne kendini rezil edişini tekrar tekrar yayınlıyorlar. Open Subtitles جميع خطوط التليفونات سحقت وجميع الشبكات لديها صورة لـ "مارلون "بشكل قرصان وهو يبدو كالاحمق أمام الكاميرا
    Bensiz takılırken çektiği fotoğrafları yayınlıyorlar. Open Subtitles يستمرون بنشر صورهنّ وهن يستمتعن بدوني
    Ve yayınlıyorlar. Open Subtitles وبعد ذلك يعرضونه
    Bütün telefon hatları kilitlendi ve bütün kanallar Marlon'un kameralar önüne kendini rezil edişini tekrar tekrar yayınlıyorlar. Open Subtitles جميع خطوط التليفونات سحقت وجميع الشبكات لديها صورة لـ "مارلون "بشكل قرصان وهو يبدو كالاحمق أمام الكاميرا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more