"yaygın olan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشائعة
        
    • شائع
        
    • شائعة
        
    Bir gün gelip de ceza adaleti sistemi içinde çok yaygın olan adaletsizliklerle ilgili hikâyeler paylaşacağımı hiç düşünmemiştim ama buradayım. TED لم أعتقد يومًا أنني سوف أروي قصصًا عن المظالم الشائعة جدًا في نظام العدالة الجنائية، ولكن ها أنا ذا.
    yaygın olan bir zorluk ise bunun gibi göreceli risklerle mutlak riskler arasındaki farktır. TED أحد العوائق الشائعة: الفرق بين المخاطر النسبية مثل هذه وبين ما يُسمّى بالمخاطر المؤكّدة.
    Salmonella gibi hayvanlarda yaygın olan birçok bakteri insanlara bulaşabilir, ilaca dirençli versiyonlar gıda zincirinden bize geçebilir, uluslararası ticaret ve seyahat ağlarından yayılabilir. TED كثير من البكتيريا الشائعة في الحيوانات -مثل السالمونيلا- يمكن أن تصيب البشر، والإصدارات المقاومة للأدوية تستطيع أن تصل إلينا من خلال السلسلة الغذائية وتنتشر من خلال التجارة العالمية وشبكات السفر.
    Şu yaygın olan bir görüşten gerçekten hiç ama hiç hoşlanmam O görüş de şudur; Biz vatandaşlar, doğal olarak kayıtsızızdır, sorumluluktan kaçınırız TED ثمة أمر شائع أمقته حقًا وهو أننا بطبيعتنا كمواطنين لا نبالي لدرجة أننا نتهرب من الالتزام
    Bu, birlikte çalıştığım ve tanıdığım kadın mühendisler arasında oldukça yaygın olan bir fikir.ı TED إنه تعبير شائع بين المهندسات الإناث اللواتي أعمل معهن أو اللواتي أعرفهن.
    Dünyada bilinen neredeyse yarım milyon böcek türü vardır ama birçoğu yaygın olan beş tane ağız parçası tipinden sadece birine sahiptir. TED هناك ما يقارب المليون نوع معروف من الحشرات في العالم، لكن أغلبها يملك واحد فقط من خمسة أنواع شائعة من أجزاء الفم.
    Aynı durumu birkaç kere yaşadıktan sonra Steve çok şükür ki "Seve" oldu. Ve bu şekilde halletmiş olduk. (Kahkahalar) Bir sürü terapi gördüm ve kullanımı yaygın olan bir tedavi neredeyse şarkı söyleyecekmiş gibi konuştuğun telaşsız konuşma denilen bir teknikti. TED لذلك بعدما حدث هذا الموقف بضعة مرات أصبحت أقول "سيف" بدلاً من "ستيف" وتم حل المشكلة بهذه الطريقة. (ضحك) لقد تلقيت كثيرا من العلاج ومن الأنواع الشائعة للعلاج استخدام الأسلوب الذي يطلق عليه "الخطاب السلس"، وفيه تقوم بغناء كل ما تقوله تقريبًا.
    Ve laboratuvarlarımızın birinde Jack Szostak'ın laboratuvarında son dört sene içinde yapılan bir dizi deney şunu gösterdi. Belli tipteki gezegenlerdeki, Dünya gibi, çok yaygın olan ortamlarda, biraz sıvı ve biraz toprak varsa, kendiliğinden kabarcıklar oluşturan doğal moleküller ortaya çıkıyor. TED وفي واحد من مختبراتنا ، مختبرات جاك زوستاك ( عالم أمريكى ) ، كانت سلسلة من الاختبارات في السنوات الأربع الأخيرة التي أظهرت أن البيئات المحيطة -- الشائعة جداً على الكواكب ، على أنواع معينة من الكواكب مثل الأرض ، حيث يوجد ماء سائل وطين ، بالتأكيد سينتج عن ذلك مع جزيئات طبيعية متاحة التى تشكل فقاعات بطريقة عفوية .
    Ama yaygın olan bir kalp krizi türü var, oldukça ölümcül ama anlaması daha zor çünkü belirtileri sessiz. TED ولكن يوجد نوع شائع للغاية للنوبة القلبية، مثلما هو المميت تمامًا، ولكن كشفه أصعب لأن الأعراض صامتة.
    Tüm dünyada hastanelerde oldukça yaygın olan bir görüntü şudur: Bir hemşire boyumuzu, kilomuzu, tansiyonumuzu ölçer ve parmağımıza parlayan bir plastik klips takar. TED ثمة مشهد شائع بصورة متزايدة في المستشفيات حول العالم: ممرضةٌ تقيس طولنا، ووزننا، وضغظ دمنا، وتُثبت مشبكًا بلاستيكيًا مضيئًا في إصبعنا.
    Bu tartışmada, kitlesel denetimden rahatsız olan insanların bile katıldığı, bu geniş çaplı saldırının gerçek bir zararının olmadığı, çünkü yalnızca kötü işler ile uğraşan insanların bir şeyleri saklamak isteme ve gizliliklerini önemseme sebepleri olduğuna dair oldukça yaygın olan bir düşünce var. TED هناك شعور شائع جداً يظهر في هذا الجدال، حتى بين الناس الغير مرتاحين حول المراقبة الجماعية، يقول بأنه ليس هناك أذى حقيقى يترتب على هذا الانتهاك واسع النطاق لأن الناس المتورطين بأعمال سيئة هم وحدهم من لديهم سبب حتى يريدوا الاختباء والاهتمام بخصوصيتهم.
    Bu inanılmaz yaygın olan bir olay. Open Subtitles وهو شائع مثير للدهشة.
    Gitmeden önce bana beyzbol oyuncuları arasında yaygın olan bir ameliyatı sormuştun. Open Subtitles قبل مغادرتك، طرحت عليّ سؤالا عن عملية جراحية شائعة لدى لاعبي البيسبول.
    Fakat yaşlılarda çok yaygın olan sırt, dirsek ve diz ağrıları sadece yaşlılıktan kaynaklanmıyor. TED إنّ آلام الظهر، وأوجاع المفاصل، وصرير مفاصل الركبة، أعراض شائعة لدى كبار السن إلّا أنها ليست محصورة على "تقدم العمر".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more