"yaygın olarak" - Translation from Turkish to Arabic

    • نطاق واسع
        
    • واسع في
        
    • شائعة
        
    Ama insanların özelde bu kadar yaygın olarak kabul ettiği bir düşünceye göre, doğum kontrolü, toplumda kesinlikle çok fazla muhalefet yaratıyor. TED ولكن , تقبل هذه الفكرة علي نطاق واسع في المستوي الشخصي , منع الحمل بالتاكيد يولد المعارضه في الاماكن العامه.
    Çok eşlilik, Kenya'da yaygın olarak uygulanmaktadır. TED يمارس تعدد الزوجات في كينيا على نطاق واسع.
    Bu malzemeler yaygın olarak kullanılabilir ve açık kaynaklı olduğu için, çeşitli insanlar onları çok farklı ve öngörülmeyen yönlere çektiler. TED ونظرا لأن هذه المواد متاحة على نطاق واسع ومفتوحة المصدر، عدة أشخاص يأخذونها إلى اتجاهات مختلفة ولا يمكن التنبؤ بها.
    Nükleer güç, deniz araçlarında yaygın olarak kullanılırdı. Open Subtitles الطاقة النووية كانت تستخدم على نطاق واسع في سفن القوات البحرية.
    Peki bu prensipler bu kadar güçlüyse, neden iş yaşamında yaygın olarak uygulanmıyor diye düşünebilirsiniz. TED حسنا، إذا كانت هذه المبادئ قوية جدا، فقد تفكرون، لماذا ليست شائعة في مجال الأعمال التجارية؟
    Ortadoguda yaygın olarak kullanılan bir işkence yöntemidir. Open Subtitles إنها طريقة شائعة في الشرق الأوسط للتعذيب
    İlk yaygın olarak kullanılan antibiyotik, 1928'de Alexander Fleming tarafından keşfedilen penisilindi. TED أول مضاد حيوي استُخدِمَ على نطاق واسع كان البنسلين، اكتشفه عام 1928 ألكسندر فليمنج.
    Ülkemde oldukça yaygın olarak kullanılan bir bitki. Open Subtitles جلالتك, إنها نبتة تستخدم في بلادي على نطاق واسع
    Hayır, çünkü ortak bir tasarımın yaygın olarak kullanılması, kültür birliği oluşturmak zorunda değil ve bu kesinlikle DNA'da değil. TED لا ، لأن استعمال تصميم مشترك على نطاق واسع لا يعني بالضرورة وحدة الثقافة -- وهي بالتأكيد ليست في الحمض النووي.
    Son zamanlarda ortaya çıkışlarına ilave olarak yaygın olarak benimsemeyi kısıtlayan diğer bir faktör de şudur; şu anda düzenli kontrolü ekonomik olarak mümkün kılmak için otomatik eksozom izalasyon sistemi yoktur. TED بالإضافة إلى ظهورها في الآونة الأخيرة، هناك عامل آخر يحدد اعتمادها على نطاق واسع هو أنه حاليًا: لا يوجد نظام عزل آلي للأكسوزوم لجعل الفحص الدوري أقل تكلفة من الناحية الاقتصادية.
    Hastalık Fore kabilesinde yaygın olarak görülmekte. Open Subtitles هذا المرض كان ينتشر على نطاق "واسع جداً بين قبائل "الفور
    Şu anda, firma veya şirketlerin takip edebileceği yaygın olarak kabul gören bir standart yok ve işte burada Just Capital devreye giriyor çünkü bu yıldan başlayarak her yıl yurt çapında temsili örnek olan 20 bin Amerikalıya şirket davranışlarındaki adalet kriterlerinin ne olduğunu öğrenmek için bir anket yapacağız. TED حتى الآن لا يوجد معايير متفق عليها على نطاق واسع يمكن لشركة اتبعاها وهنا يأتي دور (جست كابيتال) لأنه في بداية هذا العام وكل عام سنجري استطلاعا على مستوى البلد على عينة من عشرين ألف أمريكي لنتعرف على آرائهم تحديداً حول معايير السلوك في الشركة العادلة.
    Paleontolojik çevrelerde yaygın olarak kabul edildiğine göre bir kuyruklu yıldızın dünya yüzeyine çarpması sonucu yaklaşık 66 milyon yıl önce dinozorların sonu geldi. Open Subtitles ومِن المُعترَف به بنطاق واسع في الدوائر الأحفورية. بأنّ سبب انقراض الديناصورات... هو مُذنَّب ضرب سطح الأرض.
    Söyledikleri mutlak doğru değil, ve bence 15 yıldır tedavinin yaygın olarak ulaşılır olduğu zengin ülkelerdeki homoseksüellerin deneyimlerinden çok şey öğrenebiliriz, TED ولكن ليس هذا بالضرورة صحيح وانا اعتقد انه بامكاننا الاستفادة من مجتمع الذكور الشواذ جنسيا في الدول الغنية حيث كان العلاج متوفرا بصورة شائعة لمدة 15 عاما
    Ve bir türü oldukça ''yaygın'' olarak tanımladı. TED وقد وصف إحداها على أنها "شائعة".
    Whitey Bulger'ı suçlayacak şeyler söyleyen muhbirlerde bu yaygın olarak görünüyor. Open Subtitles وهذه تبدو ظاهرة شائعة لأي مخبر يتكلم عن جرائم ضد (وايتي بولجر)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more