"yazılmıştı" - Translation from Turkish to Arabic

• مكتوبة
• كُتبت
• كُتِب
• مكتوباً
• وقد كتب
• كان مكتوبا

Rüyamda, tablet Eskiler'in dilinde yazılmıştı ve rüyamda onu okuyabiliyordum.
في حلمي، اللويحة كانت مكتوبة بلغة قديمة أستطيع فك شفرتها

O eser Lucifer'in kendisi tarafından yazılmıştı.
التى كانت مكتوبة بواسطة لوسيفر بذات نفسة

Pek çok iyi kitap hapiste yazılmıştı, değlil mi?
العيد من الكتب الرائعة كُتبت في السجن، ايه؟

Pek çok iyi kitap hapiste yazılmıştı öyle değil mi?
العيد من الكتب الرائعة كُتبت في السجن، ايه؟

Ama sadece tarikat üyeleri anlayabilsin diye eski Latince yazılmıştı.
على أية حال, لقد كُتِب باللغة اللاتينية القديمة لذلك أعضاء الطائفة وحدهم من سيفهموه

Elle yazılmıştı ve tuhaf, ürkütücü çizimler vardı.
لقد كان مكتوباً بخط اليد، مع بعض الرسوم المخيفة العجيبة.

Bir striptizcinin tangasının üzerine rujla yazılmıştı.
وقد كتب في أحمر الشفاه على ثونغ متجرد ل.

Hiç anlayamadım. Manasızca yazılmıştı.
لم أستطع حتى أن أفهمها إنها مكتوبة بطريقة غير مفهومة

Paragraf bir duvara kırmızı boyayla yazılmıştı.
الإقتباسات مكتوبة على الجدران باللون الأحمر

Neredeyse tamamen yanmıştı, ama kesinlikle bir kadın tarafından yazılmıştı, yani...
لقد كانت متفحِمة ,لكنني لاحظت بأنها مكتوبة بخط إمرأه

Karşılaşacağımız an, yıllar önce yazılmıştı.
لحظة لقائنا كانت مكتوبة للكثير,الكثير من السنين

Elle yazılmıştı ve önemli bir şeymiş gibi görünüyordu, ben de aldım.
وكانت مكتوبة بخط اليد وبدا المهم، حتى أخذته.

Büyü Libris'e özel olarak yazılmıştı.
أعني، إنَّ التعويذة مكتوبة خصِّيصاًإلى"ليبريس"

Gayet iyi yazılmıştı.
حسنا ، لقد كانت . مكتوبة بحرفية

Walt'a hitaben yazılmıştı. Onu aramamı ister misiniz?
كانت مكتوبة لوالت تريد أن أتصل به؟

Adele'in vasiyeti, ölmeden 2 yıl önce, 1923'te yazılmıştı.
وبالطبع كُتبت الوصيَّة عام 1923 قبل وفاتها بعامين

Roman da, eski bir Komünist tarafından yazılmıştı.
فالقصة كُتبت بواسطة الشيوعي الأسبق

Ya da paketin üstüne yanlış adres yazılmıştı.
أو أنه قد كُتِب العنوان الخاطيء على الطرد

Bu sayı Craig'in kanıyla banyonun yüzeyine yazılmıştı.
ذلك الرقم كان مكتوباً على أرضية الحمام بدماء (كريج)

Çünkü mürekkep demirle yazılmıştı.
لأن الحبر كان مكتوبا بالحديد.