Kış için bir mavi elbise ve yaz için de bir gri elbise bulurdunuz. | Open Subtitles | ستجد فيه فستانا واحدا ازرق للشتاء واخر رمادي للصيف |
Vogue bunların yaz için çok uygun olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | الموضة تقول بأنّها مناسبة تماماً للصيف أياً يكن هذا متعب جداً |
Şimdi bana, dedene yaz için zaten plan yaptığını söylediğini söylediğin yer. | Open Subtitles | الان هو الجزء الذي تخبرني انك أخبرت جدك أنه لديك بالفعل خطط للصيف |
yaz için Baltık Denizi'ne gidebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا الذهاب الى بحر البلطيق لفصل الصيف |
Hayır, yaz için Brighton'da kamp kurdular. | Open Subtitles | لا، لقد عسكروا في برايتون خلال الصيف. |
Biz de Jean'le beraber ikisini erkeklerden uzak tutmanın... bu kritik yaz için en doğru karar olduğunu düşündük. | Open Subtitles | لذا قررنا أنا و جين ...بأن العزلة من الفتيان سيكون أفضل حل للفتاتين... في هذا الصيف المهم |
Bende Beyzbol takımlarını, yaz için gelen Öğrencileri kontrol ettim | Open Subtitles | بحثت عن اللاعبين بفريق كرة السلة, طلاب التبادل في الصيف .. |
yaz için yiyecek stoku yaptım ayrıca Buzdolabında hazır yemek de var. | Open Subtitles | جهزت حجرة المؤن للصيف و هناك الكثير من الطعام الجيد في حجرة التجميد |
Biliyorsun işte, yaz için planlar yapıyordum bir vampir avcısının elinde ölmekten kaçıyordum. | Open Subtitles | كما تعلمين، أخطط للصيف وأتفادى القتل على يد صائد مصّاصين دماء |
Hamptons'ta bu yaz için ev kiralamaya karar verdim. | Open Subtitles | لقد قررت بأن أؤجر مكاناً في الهامبتونز للصيف |
- Gelecek yaz için sana staj ayarladım. | Open Subtitles | حصلت لك على فترة تدريب عنده للصيف القادم |
yaz için yepyeni ve güzel perdeler alabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نشتري ستائر رائعة للصيف |
Tatlım, sadece yaz için bir kaç santim. | Open Subtitles | عزيزتى, إنها بضعه إنشات للصيف .. |
William bir ev kiraladı ve beni yaz için oraya davet etti. | Open Subtitles | وليام وأبوس]؛ ق استئجار منزل وانه دعوتي لفصل الصيف. |
Ailesiyle yaz için burada. | Open Subtitles | انها هنا لفصل الصيف مع عائلتها. |
Sadece yaz için. | Open Subtitles | فقط لفصل الصيف. |
Emily, yaz için evimi tuttu. | Open Subtitles | (إيملي) تستأجر منزلي خلال الصيف. |
yaz için kaybolmadan önce seni görmek istedim. | Open Subtitles | أردت أن آراك قبل أن أختفي هذا الصيف |
yaz için biraz kalın değil mi efendim? | Open Subtitles | اعتقد انها لا تصلح في الصيف سيد بانهلجود؟ |
Yemekle oynamak istediğine göre, sana bu yaz için bir iş ayarlayabilirim. | Open Subtitles | إذا أردتي اللعب بالطعام استطيع أن أضعك في وظيفة لهذا الصيف. |
İtalya, Portofino'ya gideriz ve yaz için Yunan Adalarına. | Open Subtitles | سنذهب إلي (بورتوفينو) بـ(إيطاليا) أو إلي جزيرة ما بـ(اليونان) لقضاء الصيف |
Evine gittiğimi hatırlıyorum, ve baban bana çoktan yaz için Stanford'a gittiğini söylemişti. | Open Subtitles | أذكر مجيئى إلى منزلك و والدك يخبرنى أنك رحلت إلى ستانفورد طوال الصيف |
Gelecek yaz için | Open Subtitles | لا تبني آمالاً |
Bugün taşınma günü ve kadınların, komutanları, kölelerin ve hayvanların yaz için Volga nehrine doğru hareket etmesi gerekiyor. | TED | اليوم هو يوم الانتقال، وسيتوجب عليها توجيه حشودها من السيدات والقادة والعبيد والحيوانات باتجاه نهر فولغا من أجل الصيف. |