Ve bir gazeteci olarak, bir muhabir, bir yazar olarak, yaptıklarımın savaşı durdurabileceğini düşünürsem kendimi kandırmış olurum. | TED | وأخدع نفسي إذا ظننت أني بعملي كصحفية ، كمراسلة ، ككاتبة ، يمكن أن يوقف هذه الحروب. |
Conor bana, bir kadın ve bir yazar olarak, o güne kadar kimsenin inanmadığı şekilde inandı. | TED | كونور آمن بي ، ككاتبة و كإمرأة، بطريقة لم يفعلها أحد من قبل. |
Hayır, yazar olarak bunu senin yapman gerek. Öyle olduğunu inkâr edemem. | Open Subtitles | كلا، أنت من يجب أن يفعل كمؤلف لن أنكر حقك في هذا |
Sen Hava Kuvvetleri'nde kalmalısın. yazar olarak, geleceğin yok. | Open Subtitles | عليك أن تبقى مع القوات الجوية أيها الكولونيل إنك لا تصلح كمؤلف |
El Morro'ya siyasi bir suçlu... ya da bir yazar olarak değil, bir tecavüzcü, bir katil ve bir CIA ajanı olarak... çok kötü bir şöhretle geldiğimden, bu bana hapishanenin o her şeye kayıtsız doğaüstü havası içinde... gerçek katiller, gerçek tecavüzcüler, | Open Subtitles | وصلتلسجن"المورا" ليس كسجين سياسي او لأني كاتب, بل لسوء سمعتي وشهرة كمغتصب |
Ve doğa hakkında konuşurken, ki bir yazar olarak benim konumdur, bir fikir, Aldo Leopold testini karşılıyor mu, diye bakılır. | TED | وعندما تتكلم عن الطبيعة ، موضوعي ككاتب كيف تطابق اختبار ألدو ليوبولد؟ |
Ayrıca bir yazar olarak evlenmek kadar zor bir şey yoktur. | Open Subtitles | ولا شيء أصعب من الزواج بروائي |
Evet anlıyorum, yazar olarak o belirsizlik beni her daim yüzleştiğim bir kader. | Open Subtitles | نعم, أعرف ككاتبة عدم التأكد هو مصير يجب أن أواجهه |
Bir yazar olarak geçen yıl 5 yılda, onu arkadaş edindim ve gördüm ki bugün Orta Doğu'da ve diğer yerlerde onun adına konuşan ve hareket eden aşırı uç bağnazlar tarafından suistimal edilip durulmuş. | TED | بعد مصاحبتي له ككاتبة على مدى السنوات الخمس الماضية،لا أراه إلا غاضبا كليا على ميلشيات اﻷصوليين الذين يدعون التحدث والعمل باسمه في الشرق اﻷوسط وأي مكان اليوم. |
Bir yazar olarak, bu konuya bir gözlemci olarak yaklaştım. Bir Hintli olarak utanç ve inanamamazlık hissettim, bir aktivist olarak, hakların savunucusu olarak baktım ancak bir vatandaş gazeteci olarak birden çok kırılgan hissettim. | TED | تعلمون أني ككاتبة درست القضية، و كراصدة وهندية، شعرت بالعار وعدم تصديق ذلك، وكناشطة نظرت لها بصفتي محامية عن الحقوق ولكني شعرت فجأة أني ضعيفة، بصفتي صحفية مدنية. |
Bu oyuna kendini yazar olarak geliştirmek için katılıyorsun,bir erkeği öpmek için değil. | Open Subtitles | لتثبتي نفسك ككاتبة وليس لتٌقبلي فتى آخر |
Diğer bir dal ise yazar olarak geleceğim. | Open Subtitles | فرعاً آخر هو مستقبلي ككاتبة. |
Bir yazar olarak yetenekli olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | كان يظن بأن لديّكِ الموهبة... ككاتبة |
Dinle Luke, biliyorum bu yazar olarak senin ilk kitabın... ama benim de editörlüğünü yaptığım ilk kitap. | Open Subtitles | اسمع لوك , اعرف ان هذا اول كتاب لك كمؤلف لكنه كذلك اول كتاب لي اقوم بتحريره |
Bir aktör, bir yardımsever ya da yazar olarak değil... bir dansçı olarak. | Open Subtitles | ليس بصفتي ممثل , او محب للاِحسان او كمؤلف ولكن ك ... راقص |
Eric Jonrosh'un ve bir yazar olarak az çok şöhretli kariyerinin üzerindeki ışık soldu. | Open Subtitles | تسليط الضوء إنخفض على (اريك جونروش) و على مهنته الشهيرة كمؤلف |
yazar olarak, asla asla emin olamazsınız, biliyor musunuz? | Open Subtitles | تعلمون، لأني كاتب فلا يمكنك إخبار أحد |
yazar olarak, asla tahmin edemiyorsun. | Open Subtitles | تعلمون، لأني كاتب فلا يمكنك إخبار أحد |
Size interaktif bir yazar olarak işimin nasıl olduğundan bahsedeyim. | TED | يُعطيك هذا لمحة بسيطة عما يُعبر عليه عملي ككاتب قصص تفاعلي. |
Çocukken ne kadar şanssız idiysem yazar olarak da o denli şanslıydım. | Open Subtitles | بينما كنت سيئ الحظ ...في طفولتي فلقد كنت كثيراً محظوظاً جدا ككاتب |
Ve bir yazar olarak evlenmekten daha zor bir şey yok. | Open Subtitles | ولا شيء أصعب من الزواج بروائي |