"yazmak için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لكتابة
        
    • للكتابة
        
    • لأكتب
        
    • لتكتب
        
    • ليكتب
        
    • أن تكتب
        
    • أن أكتب
        
    • لأكتبها
        
    • لتأليف
        
    • كتابة
        
    • لتصنعوا لي
        
    • لكتابته
        
    Bu sefer, film izlemek için değil, bir tane yazmak için kaçıyordum. Open Subtitles إلا أن هذه المرة لم تكن لمشاهدة فلم ما بل لكتابة قصته
    Ve görünen o ki, İndus tüccarları, bezirganları yabancı bir dili yazmak için de İndus yazısını kullanıyorlardı. TED ويبدو أن ما حدث هنا هو ان التجار الهندوس كانوا يستخدمون هذا الاسلوب النصي لكتابة اللغات الأجنبية.
    Değer verdiğiniz şeyleri yazmak için zaman ayırın, hedeflerinizi ve kilit sonuçlarınızı. TED خذ وقتًا لكتابة قيمك، أهدافك ونتائجك الرئيسية.
    yazmak için harika bir zaman. Çünkü insanlardan öğrenebileceğiniz çok fazla şey var. TED إنه وقت رائع للكتابة. لأن هناك الكثير من المداخلات التي تستطيع الحصول عليها من الناس.
    Biraz sonra turizm hakkında yazmak için Capri'ye gidiyorum. Open Subtitles أنا الاّن متجهة إلى كابري لأكتب عن السياحة
    Buraya haber yazmak için gelmediyseniz, derdiniz nedir? Open Subtitles إذا لم تكن هُنا لتكتب الأخبار, فما سبب اهتمامك؟
    Kartın üzerine yazmak için kullanılan kanın kimin olduğunu buldum. Open Subtitles لديّ تطابق جزئي للدم الذي إستعمله القاتل ليكتب على بطاقته
    Skeçlerini yazmak için düzgün bir yazı masasına gerçekten ihtiyacın var gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أن ما ينقصك هو مكتب لائق لكتابة حلقاتك الفكاهية.
    Aslında, beni cingıl yazmak için terketti demiştim.. Open Subtitles في الحقيقة، قلت بأنها تركتني . لكتابة اغانى الأعلانات
    Sence 25, özel anılarını yazmak için ...çok erken bir yaş mıdır? Open Subtitles هل تعتقد أن 25 هو صغير جدا لكتابة مذكراته الشخصية؟
    Birinin öyküsünü yazmak için o kişinin zihninden geçenleri bilmek gerekir. Open Subtitles لكتابة شخص ما حقا، أنا يجب أن أكون في رئيسهم.
    "Dövüş Sanatları" hikayeleri yazmak için doğmamışım! Open Subtitles أنا لم أولد لكتابة قصص عن فنون الدفاع الذاتي
    - Adımı ve adresimi yazmak için. Open Subtitles لأستند عليها لكتابة اسمى وعنوانى وأنا أعطيته الملف حيث كان تفكيرى مشوشاً
    Tek yapmam gereken yazmak için vakit bulmaktı. Open Subtitles وكان الغناء لي من الجزء الخلفي المقصورة. وكل ما كان على القيام به تأخذ من الوقت للكتابة.
    yazmak için güzel bir yer. Uzak... Open Subtitles بدا المكان مناسبا للكتابة لأنه كان بعيدا
    yazmak için güzel bir yer. Uzak... Open Subtitles بدا المكان مناسبا للكتابة لأنه كان بعيدا
    Bu kitabı yazmak için, işimi bırakana kadar, espri yaparak çok para kazanıyordum. Open Subtitles لقد كنت أجني أموال جيدة من وراء ذلك لسنوات حتى استقلت من عملي لأكتب هذا الكتاب
    Bir film yazmak için, izleneceğini unutmalısın. Open Subtitles لتكتب قصه فيلم يجب ان تنسى من سيتفرج عليه
    Patrick, Douglass'ın düşünmek ve yazmak için cesur olduğunu söyledi. TED قال باتريك أن دوغلاس تحلى بالشجاعة ليكتب ويواصل التفكير.
    Aslında önsöze yazmak için sormuştum. Open Subtitles بالحقيقة كنت أريد منكَ أن تكتب لي المقدمة
    Ben bir dakikalığına odama çıkıp Zayday'in üzerine okunaklı bir şekilde yazmak için beyaz göz kalemi alacağım. Open Subtitles سأذهب لغرفتى لثانية لجلب بعض الكحل حتى أستطيع أن أكتب " بخط مقروء هُنا على " زايداى
    Açıkçası bunu yazmak için orada olamazdım. Open Subtitles واضح أنه لا يمكن أكون في تلك الحقبة لأكتبها.
    Bir dahaki kitabını yazmak için istediğin kadar zaman yaratabilirsin. Open Subtitles بإمكانك أخذ ماتشاء من الوقت.. لتأليف كتابك الثاني.
    Bu parçaları örneklemiyorlardı çünkü kendi şarkılarını yazmak için fazla tembellerdi. TED وكانوا لا يعيدون دمج تلك التسجيلات لأنهم كانوا كسولين جدًا عن كتابة موسيقاهم الخاصة.
    Anne zarzor kendimi bulmaya çalışıyorum ve sende yalan söylüyorsun bana geçmişi tekrar yazmak için benim kazamı kullanıyorsunuz? Open Subtitles أمي أنا أكاد لا أعرف من أكون ثم أكتشف أنكم تكذبون عليَ و تستغلون الحادث لتصنعوا لي ماضياً ملفقاً؟
    Gittiğimde bu şeyi yazmak için zamana ihtiyacım olacak. Open Subtitles عندما أذهب.. أحتاج.. أحتاج الى وقت لكتابته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more