"yeşil ışığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الضوء الأخضر
        
    • الأضواء الخضراء
        
    Sis olmasaydı yeşil ışığı görebilirdik. Open Subtitles لولا وجود الضباب لكنا استطعنا ان نرى الضوء الأخضر
    yeşil ışığı takip et. Yanına bir şey alma. Open Subtitles أتبع مسار الضوء الأخضر لتصل إلي مقرك الجديد لا تصطحب أي شيء معك, أذهب علي الفور
    Başkan ile iyi iş çıkardın. Duyduğuma göre yeşil ışığı yaktı. Open Subtitles لقد عملت عملًا رائع مع الرئيس, لقد سمعت أنه أعطانا الضوء الأخضر
    Basit anlatımla Güçlülerin kapanmasının yeşil ışığı yanıyor. Open Subtitles ببساطة، عندما يعمل الضوء الأخضر تختفي القوى.
    Pekâlâ, bu ara sıra burada gördüğümüz o yeşil ışığı açıklıyor. Open Subtitles حسنا، هذا يفسر الأضواء الخضراء التي كنا نراها هنا أحيانا
    Bakalım yeşil ışığı elde edebildik mi? Open Subtitles لنرى إن كنا قد حصلنا على الضوء الأخضر
    Bakalım yeşil ışığı elde edebildik mi? Open Subtitles لنرى إن كنا قد حصلنا على الضوء الأخضر
    Uçak isabet almaya başladığında ve birdenbire pilot bana yeşil ışığı yaktığında, kapıdan fırladım. Open Subtitles وحين بدأت الطائرة تتعرّض للإصابة وفجأة... أعطاني الطيّار الضوء الأخضر ... خرجتمنالبابفوراً.
    Majestelerine ziyaretimize yeşil ışığı yakalım. Open Subtitles وأعطي الضوء الأخضر لزيارة صاحبة الجلالة
    Devam etmek için yeşil ışığı bekliyoruz. Open Subtitles أنا في إنتِظار الضوء الأخضر للذِهاب.
    yeşil ışığı kırmızıya çevirecekler. Open Subtitles سيقلبون الضوء الأخضر إلى الأحمر
    Ben yeşil ışığı yakınca, o da vuruşu gerçekleştirdi. Open Subtitles أعطيه الضوء الأخضر ويقوم بالباقي
    Sis olmasaydı yeşil ışığı görebilirdik. Open Subtitles لولا الضباب لرأينا الضوء الأخضر
    Bakan Stevens'ın saldırı sonrası raporunu gözden geçirir geçirmez, yeşil ışığı alacaksınız. Open Subtitles ستحصل على الضوء الأخضر حالما أتدقق من الحماية لتقرير ما بعد الاحتلال من (ستيفن)
    yeşil ışığı aldık. Open Subtitles لدينا الضوء الأخضر.
    Orada eski, bilinmeyen dünya hakkında kafa yorarken Gatsby'nin, Daisy'nin iskelesindeki yeşil ışığı ilk gördüğündeki hayretini düşündüm. Open Subtitles ووقفت هناك حزينا على العالم المجهول فكرت بـ (جاتسبي) يتجول حينما رأي لأول (مرة الضوء الأخضر في نهاية ميناء (ديزي
    Bizi aldatmaya çalışıyor. Yani bize yeşil ışığı yakıyorsunuz. Open Subtitles -إذن أنتَ تعطينا الضوء الأخضر .
    Ve orada dikilip eski, bilinmeyen bir dünyanın düşüncelerine dalmışken Daisy'nin iskelesinin sonundaki yeşil ışığı ilk fark ettiğinde Gatsby'nin düştüğü şaşkınlığı hatırladım. Open Subtitles ,كنت أقف هناك حزيناً على ما جرى ...(ثم فكرت فيما دار في رأس (غاتسبي عندما رأى الضوء الأخضر لأول مرة (في نهاية حوض سفن (دايزي
    Pekâlâ, bu ara sıra burada gördüğümüz o yeşil ışığı açıklıyor. Open Subtitles حسنا، هذا يفسر الأضواء الخضراء التي كنا نراها هنا أحيانا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more