| Buraya doğru yürürken, bütün ışıklar yeşildi. | Open Subtitles | ، عندما كنت أسير هنا كل الإشارات كانت خضراء |
| *mcığına girerken bak bana." "Gökyüzü açık yeşildi | Open Subtitles | للمرة السابعة والعشرين هذا الصباح كانت السماء خضراء مصفرة |
| Eve kadar ki bütün ışıklar yeşildi? | Open Subtitles | لقد أضئنا مصابيح خضراء على طول طريقنا للمنزل .. |
| Birkaç saat önce işaret fişeğini gördük. yeşildi. | Open Subtitles | رأينا الشعلة الضوئية قبل ساعتين مضت، ولقد كان أخضر |
| "Vadim O Kadar yeşildi Ki" filmine gittim. | Open Subtitles | ذهبت للسينما لرؤية " كم هو الوادي أخضر " |
| Bu diyet modası yüzünden en son müşteri geldiğinde muz standı hala yeşildi. | Open Subtitles | تعلم، كل الشكر للحمية الجنونية في آخر مرة حظينا بها بزبون كشك الموز كان مايزال أخضراً |
| Yüzü yeşildi, gözleri pörtlemişti elleri morarmıştı. | Open Subtitles | وجهه اخضر عيونه منفوخة و مغلقة أيديه غاضبة. |
| - Öyle, sümük gibi. Bizim gördüklerimiz yeşildi. Hiç sarı olmamıştı. | Open Subtitles | المادة التي نشاهدها خضراء اللون ولا تكون ابدا بهذا اللون انه يبدو غريبا انظر اليه |
| # Ormanımız bir zamanlar, çok yeşildi # | Open Subtitles | ♪ غابتنا التي كانت خضراء و ذو أوراق كثيرة ♪ |
| Çünkü başlangıçtan itibaren yeşil ışığı yansıtıyorlardı, bitkilerin sapları yeşillleşmeye başladı ve yaprakları yeşildi. | Open Subtitles | لأنّهم منذ البداية تمامًا كانوا يعكسون الضّوء الأخضر، أصبحت سيقان النباتات خضراء و كانت الأوراق خضراء. |
| Arabistan yeşildi ama o zamandan beri gitgide daha da kuruyor. | Open Subtitles | كانت جزيرة العرب أرضا خضراء لكنها بدأت في الجفاف منذ ذلك الحين |
| Hepsi yeşildi. Yani hastalık mevcut. | Open Subtitles | و كانتْ النتائج خضراء أي إيجابية بالنسبة للنتيجة |
| Gözleri Lübnan'daki serviler kadar yeşildi. | Open Subtitles | و عينيها خضراء كشجر الأرز فى لبنان |
| Gözleri Lübnan'daki serviler kadar yeşildi. | Open Subtitles | و عينيها خضراء كشجر الأرز فى لبنان |
| Yeşil! Evet, yeşil! Bir gözü yeşildi. | Open Subtitles | خضراء، نعم خضراء عين خضراء واحدة |
| Vadim ne kadar yeşildi be. | Open Subtitles | كَمْ أخضر كَانَ ي الوادي الداعر؟ |
| Esasında o kadar da mikro değildi ve yeşildi. | Open Subtitles | لم يكن مجهريا في الواقع ، وكان أخضر |
| Baştan ayağa yeşildi. | Open Subtitles | كان لونه أخضر تماما: |
| Yeşil, evet, doğru. Vadim O Kadar yeşildi Ki ... | Open Subtitles | الأخضر هذا صحيح كم كان واديي أخضر... |
| Kesinlikle yeşildi. | Open Subtitles | لقد كان أخضر بدون أدنى شك |
| Yo, yeşildi. | Open Subtitles | كلاّ، بل كان أخضراً |
| yeşildi, fakat sanırım her şey istediğiniz gibi olamaz. | Open Subtitles | لونها اخضر واعتقد انه لا يمكنك الاستحواذ على كل شيء |
| Çünkü büyüktü yeşildi bir de çirkindi. | Open Subtitles | وأخضر اللون وقبيح |