"yemeğinin" - Translation from Turkish to Arabic

• طعامه
• عشائك
• طعامك
• بطعامك
• وجبتك
• وطعامها
• طعامكِ
• طعامها
• غداءك
• غدائك
• عشاؤه
• عشاء
• بوجبتك

Bir keresinde evimizde bir akşam yemeği veriyorduk ve bütün yemeğinin üzerine Tetrameal D serpiştirdi.
كنّا نقيم حفل غداء و قد أضاف ''تيترا دي'' على طعامه

İnsanın yemeğinin pişirilmesi güzel şey.
شيئ جميل أن يكون عشائك مطهو من أجلك.

En sevdiğin İngiliz yemeğinin Çin yemeği olması çok komik.
أعتقد أنّه من المضحك أنّ طعامك الإنكليزي المفضل هو صيني

Eskileri yâd etmek güzeldi. yemeğinin tadını çıkar.
من الممتع أن نستذكر الماضي استمتع بطعامك

Evin yok, araban yok, bir sonraki yemeğinin nereden geleceğini bilmiyorsun ama hiçbiri önemli değil çünkü bu gece tango var.
ليس لديك منزل , أو سيارة ولا تعرف من أين ستأتي وجبتك التالية لكن لا شيء من هذا مهم لأن الليلة

- Bayan Aryan Kardeşliği gitti, Queenie ile yemeğinin arasına girdi.
الآنسة البيضاء المتعصبة حالت بين (كويني) وطعامها

Yemeğini değil de, daha çok yemeğinin ağızda yaşattığı hissi yedim sayılır.
لن أقول بأني أكلت طعامكِ ولكن أكلت مركباتك

Eğer yemeğinin lezzeti de o yaptığı kurabiyelere benziyorsa kırıcı olmayın.
نعم ، حتى لو كان مذاق طعامها مثل الكعك الذي أعدته كن لطيفاً

Öğle yemeğinin iptal edildiğini de biliyorum.
و أعلم أن غداءك تم إلغاءه - ما الذي أرتديه ؟

Ama hükümet olarak ben geliyorum yemeğinin %40'ını alıyorum.
ولكن ها أنا آتي الحكومة وآخذ 40% من غدائك

Belki akşam yemeğinin hepsini bitirirse paralı kanalda Zombie Dawn III'ü izleyebilir.
حسناً، ربّما إن أنهى عشاؤه بوسعه مُشاهده برنامجه المُفضّل.

yemeğinin sıcak olup olmadığını kontrol etmem gerekiyordu.
وكان من المفترض أن أتأكد ما إذا كان طعامه حاراً جداً

Bu çok anlamsız, Uther'ın yemeğinin ve şarabının tadına bakılıyor. Her bir öğünde ve yemekte.
هذا لا يبدوا منطقياً، كل طعامه وشرابه تم اختباره كله على الاطلاق

Yani bundan yemeğinin içinde çıkarsa ihmal yüzünden cinayetle suçlanacaksın.
لذا إن وصل أي من هذا إلى طعامه سوف تتهم بجريمة إهمال

Akşam yemeğinin adının Yasmeen olması tuhaf o zaman.
من الغريب أن اسم رفيقة "عشائك هو "ياسمين

Noel yemeğinin en sevdiğin kısmı ne?
ما هو عشائك المفضل في ليلة الكريسمس ؟

yemeğinin içine de hiçbir şey koymuyoruz.
ونحن لا نضع أي شيء في طعامك أيضا

Şu aralar epey popüler yemeğinin fotoğrafını çekmek veya çifte vatandaş olmak gibi.
إنها الموضة الان مثل إلتقاط صورة لـ طعامك أو تصبحين أبنة ثناية العرق *يعني ابوها اسود وامها بيضاء أو العكس*

Tamam. Sen yemeğinin tadını çıkar.
حسناً , إستمتعي بطعامك,

Tamam, ama ben senin yemeğinin ne kadar iğrenç olduğundan hiç yakınmıyorum.
حسناً, ولكنني لا اتذمر عن وجبتك المقرفه

Mola odasında öğle yemeğinin kaybolduğu zaman...
المرةُ التي فقدتِ طعامكِ في غرفة الطعام

Grizmo'nun mama kabında akşam yemeğinin olması için bu özel yeteneklerden yararlanarak avlanma gereksinimi yok. Ama içgüdüsel olarak, kütüphanenin üzerine çıkıp oturma odasını seyretmek, tam da yapmak üzere evrildiği şey.
لا تحتاج القطط المنزلية لأي مهارات خاصة لتطارد أو تجد طعامها، مع وجود صحن طعامها. لكن غريزيا، استكشاف غرفة المعيشة من أعلى المكتبة، هوما اعتادت بالضبط على فعله.

-Öğle yemeğinin tatlısı geldi.
كان هناك حلوى مع غدائك

Rıhtıma koş. İyi bir çocuk ol ve babana yemeğinin masada olduğunu söyle. - Masada değil.
إذهب إلى حانة (الدوج)، أيها الفتى الطيب أخبر أباك أن عشاؤه على الطاولة

Öyleyse akşam yemeğinin zamanını değiştirin.
إذن تأجيل عشاء الأسرة، عبارة عن قدرة على التكيف.

Belki de yemeğinin keyfini çıkarırken bana nerede olduğunu söyleyebilirsin.
ربما يمكنك إخباري عن مكانه. بينما تستمتعين بوجبتك..