Kimsenin daha önce yemediği kadar nikel yiyeceğim. | Open Subtitles | سآكل المزيد من النيكل ما لم يأكله أحد من قبل |
yemediği şeyleri hafta sonu öğle yemeğinde yiyebiliriz. | Open Subtitles | أي كان الذي لن يأكله سيكون غدائنا للأسبوع |
Tayfanın yemediği şeylerini alın ve geri kalanını yem yapın. | Open Subtitles | خذ ما لا يأكله الطاقم منهم, وإفرمه |
- Dayak yemediği için şanslı sayılır! | Open Subtitles | زوجتك ؟ إنه محظوظ لأنك لم تبرحه ضرباً |
- Dayak yemediği için şanslı sayılır! | Open Subtitles | إنه محظوظ لأنك لم تبرحه ضرباً |
Bu çöp değil ki, yemediği şeyler Sultan'ın masasından geliyor. | Open Subtitles | هذه ليست قمامة يا أبي ( انها من مائدة ( سالتارز هذا ما لم يأكله |