Jason Kinsey'in üzerinde yemek çubukları bulduk, çevresinde elastik bir bantla. | Open Subtitles | لقد وجدنا عيدان على الجسم جيسون كينزي مع شريط مطاطي من حولهم. |
Japonlar için suteresi hazırlıyorum. Bak, yemek çubukları. | Open Subtitles | ساصنعها على الطريقة اليابانية انظر عيدان طعام |
Uh, Marshall, kesinlikle kazıklanmışsın demiyorum, ama bunlar peçeteye sarılmış yemek çubukları. | Open Subtitles | مارشال، أنا لا أقول إنك خدعت بالتأكيد لكن هذه عيدان طعام لفت في محارم |
Birilerinin eski yemek çubukları kıçıma sıkıştı ve senin tek söylediğin üzgün olduğun mu ? | Open Subtitles | مصيبتان صينيتان طعنوني في جسدي وكل ما تستطيع قوله بانك آسف ؟ |
Birilerinin eski yemek çubukları kıçıma sıkıştı ve senin tek söylediğin üzgün olduğun mu ? | Open Subtitles | مصيبتان صينيتان طعنوني في جسدي وكل ما تستطيع قوله بانك آسف ؟ |
Örneğin, bu konu hakkında tez yazan bir Japon insanbilimciye göre, tarihsel açıdan, çin yemek çubukları Japon halkının diş yapısında uzun süreli değişikliklere sebep oldu. | TED | تاريخياً .. على سبيل المثال عيدان الطعام .. تبعا لعالم آثار ياباني والذي كتب اطروحة في ذلك الخصوص في جامعة ميتشغن تتحدث عن النتائج بعيدة الأمد لتلك العيدان على طب الاسنان و الاسنان ذاتها للشعب الياباني |
yemek çubukları. | Open Subtitles | بسبب العيدان |
yemek çubukları. Çörekleri almak için. | Open Subtitles | إنها عيدان الأكل إنها تستخدم لإلتقاط فطائر اللحم |
"Hizmetçiler yemek çubukları gibidir. | Open Subtitles | الخادمة هي كزوج من عيدان الأكل |
Ayakkabılar, çoraplar, yemek çubukları. | Open Subtitles | أحذية وجوارب، عيدان تناول الطعام. |
Güzel yemek çubukları, Natasha. | Open Subtitles | عيدان جميلة، ناتاشا. |