Beraber yemek yapıyoruz, içiyoruz, tuhaf komşumuzu beraber gözlüyoruz. | Open Subtitles | نحن نطبخ معاً، ونحتسي الشراب معاً، ونتجسس على جارنا المريب معاً. |
İyi haber, Dr. Bean ve ben yemek yapıyoruz. | Open Subtitles | والأخبار الجيدة الدكتور بن وأنا نطبخ |
Deliler gibi yemek yapıyoruz. | Open Subtitles | فزت بالمسابقه لقد كنا نطبخ كالمجانين |
Biz sadece yemek yapıyoruz. Yalnızca yemek! Sorumlu değiliz. | Open Subtitles | إننا نعد الطعام فحسب، الطعام فحسب. |
- Biz sadece yemek yapıyoruz. | Open Subtitles | -إننا نعد الطعام فحسب |
Diğer şeyler de pahalandı: işkembe, makarna, domates salçası, çünkü bunlardan yemek yapıyoruz. | Open Subtitles | :هناك تكاليف أخرى لحم، مكرونة، صلصة طماطم لأننا نطهو لهم |
Bazen birlikte yemek yapıyoruz. | Open Subtitles | أحياناً نطبخ سوياً |
Burada yemek yapıyoruz. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذيّ نطهو فيه الطعام |
Gıdalarımızın %25'i ... (Alkış) -teşekkür ederim- Hazırladıklarımızın %25'i organik ve yerel. Biz yemek yapıyoruz. | TED | نحن لدينا خمسة وعشرون بالمئة من .. (تصفيق) شكرا لكم , خمسة وعشرون بالمئة من أشياؤنا عضوية ومحلية .. نحن نطهو |
Ve evet, arada bir yogaya gidiyoruz, ...ve bazen birlikte yemek yapıyoruz ama en azından uyanık olduğu her dakikayı Irak'ı düşünerek geçirmiyor. | Open Subtitles | , و أجل , نحن نذهب لممارسة اليوجا أحياناً و أحياناً نطهو العشاء معاً لكن على الأقل هي لا تفكر في كل (لحظة عن (العراق |