Yemek yiyecek başka bir yer bulabilirdin. Eminim şehirde daha iyi restoranlar vardır. | Open Subtitles | يمكنك إيجاد أماكن أخرى لتناول الطعام أنا متأكده أن هناك مطاعم افضل في المدينة |
Çevrede Yemek yiyecek güzel yerler biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف اي اماكن جيدة لتناول الطعام بالجوار هنا ؟ |
Sonra belki Yemek yiyecek vaktimiz olmayabilir, değil mi? | Open Subtitles | فكنت أفكر متي سيتسع لنا الوقت لتناول الطعام مجدداً |
3 gün benim elimden Yemek yiyecek. Değil mi yavrum? | Open Subtitles | بظرف ثلاثة أيام، سيأكل من يدي صح يا صغيري؟ |
Önemsiz ayrıntısı kız kardeşi ile Yemek yiyecek olmasıydı. | Open Subtitles | التفاصيل المثيره هي أنها ستتناول العشاء مع شقيقتها |
O öğretmen hanıma neden Yemek yiyecek parası olmadığını... açıklamaya çalışıyordum ve kadın bana kızdı. | Open Subtitles | كنت أحاول أن أشرح .... إلى المدرسة لماذا لم يكن لدية أى نقود لتناول غذائة , ولقد غضبت منى |
Senin gibi bir yakışıklıyla mum ışığında Yemek yiyecek her genç kız şanslıdır. | Open Subtitles | أي شابة ستكون محظوظة لقضاء ليلة في عشاء على ضوء الشموع وتحدّق في وجهك الوسيم. |
Yerde Yemek yiyecek, şampanya içecek, eski plakları dinleyecektik. | Open Subtitles | كنا سنأكل على الأرض, ونشرب الشامبانيا, نستمع للتسجيلات القديمة |
Ardından 1955 Margaux'un eşliğinde güzel bir Yemek yiyecek ve birkaç imza vereceğim. | Open Subtitles | حينها سأطلب وجبة طعام رائعة مع شراب "مارجو" 1955 وأجراء بعض التواقيع. |
Buralarda Yemek yiyecek iyi bir yer var mı? | Open Subtitles | هل تعرفون مكان جيد بالأنحاء لتناول الطعام ؟ |
Yemek yiyecek bir yer ararken o küçük, karanlık lokantayı bulmuştuk. | Open Subtitles | كنّا نبحث لإيجاد مكان لتناول الطعام عندما وجدنا ذلك المطعم الصغير الوسخ |
Sadece Yemek yiyecek bir yer arıyorum. | Open Subtitles | أصغِ، أحاول إيجاد مكان لتناول الطعام فحسب |
Yemek yiyecek. | Open Subtitles | في منطقة إبتُليت بالفصاول المتحاربة سيأكل لمدة ساعة |
Yemek yiyecek. Bir saat süre verin. | Open Subtitles | سيأكل لمدة ساعة |
Bizimle Yemek yiyecek misin? | Open Subtitles | هل ستتناول العشاء معنا؟ |
O öğretmen hanıma neden Yemek yiyecek parası olmadığını... açıklamaya çalışıyordum ve kadın bana kızdı. | Open Subtitles | كنت أحاول أن أشرح .... إلى المدرسة لماذا لم يكن لدية أى نقود لتناول غذائة , ولقد غضبت منى |
Bu geceden sonra, Dr Kelso karısıyla mum ışıgında Yemek yiyecek. | Open Subtitles | الليلة بعد العمل، سيدعو د. (كيلسو) زوجته إلى عشاء على ضوء الشموع |
-Hayır, Yemek yiyecek miyiz? | Open Subtitles | أعني،أتعرفين ماذا سنأكل على الغذاء؟ |
Ardından 1955 Margaux'un eşliğinde güzel bir Yemek yiyecek ve birkaç imza vereceğim. | Open Subtitles | حينها سأطلب وجبة طعام رائعة مع شراب "مارجو" 1955 وأجراء بعض التواقيع. |