Evet bu seneki yemeklerde ufak bir tavsiye vermek istiyorum. | Open Subtitles | حسنا، تعلمون... هناك نصيحة صغيرة أحب تقديمها في هذه العشاءات كل عام. |
Bu kötü bir şey mi? Olabildiğince çabuk eve geleceğim. McClaine bu yemeklerde gayet ciddi olabiliyor. | Open Subtitles | أهذا شيءٌ سيء ؟ سأعود للمنزل بأسرع ما أستطيع (مكلين) يكون جَاداً جِداً بشأن هذه العشاءات |
-Zerdeçal, yemeklerde kullanılan sarı renk verici bir madde. | Open Subtitles | الكركم الأصفر هو في التلوين المستخدمة في الطبخ |
Genelde yemeklerde kullanılan palmiye yağının bir türü. | Open Subtitles | أجل، إنّه تركيب الحمض الدهني لزيت نخيل يُستعمل غالباً في الطبخ. |
En sonunda, deden yemeklerde ona sahip çıksın diye bir septa tutmuştu. | Open Subtitles | في نهاية المطاف، قام جدك بتعيين حامية تُشاهد ما تأكله في الوجبة |
En sonunda, deden yemeklerde ona sahip çiksin diye bir septa tutmustu. | Open Subtitles | في نهاية المطاف، قام جدك بتعيين حامية تُشاهد ما تأكله في الوجبة |
Hawaii'ye özgüdür ve geleneksel olarak tören çelenklerinde, pelerinlerde ve bazen de yemeklerde kullanılır. | Open Subtitles | السكان الأصليين لـ(هاواي) أستخدموها في أحتفالية (ليس) كتقاليد لهم و أحياناً في الطبخ |