"yemeklerine" - Translation from Turkish to Arabic

    • طعامهم
        
    • وجبات
        
    • لعشاء
        
    • بطعام
        
    Bu insanlar, Yemeklerine çok acayip şeyler koyuyorlar. Open Subtitles هؤلاء الناس يضعون أشياء غريبة للغاية في طعامهم
    Yemeklerine bir şey mi koyalım, arabalarını mı çizelim? Open Subtitles نضع شيئاً ما في طعامهم ؟ نخدش سيارتهم بمُفتاح ؟
    Eğer formülü Yemeklerine katabilirsem... Open Subtitles إذا كنت أستطيع وضع التركيبة في طعامهم
    O kadar da kötü değil. Karımın sayesinde günde 3 öğün yemek yiyebilirsin. Ev Yemeklerine ihtiyacın varmış gibi gözüküyorsun. Open Subtitles لن تسير الأمور على نحو سيء, ثلاث وجبات كملاطفة من زوجتي يومياً, أعتقد أنك سترغب ببعض الأكل المنزلي
    Okullardaki öğle Yemeklerine,yiyeceklere biraz ilgi göstermemiz gerektiğini biliyorum... Open Subtitles في الموضوع الخاص بـ وجبات الغداء المدرسية هنالك بعض القلق حول التغذية السليمة
    Vay canına! Hasat Yemeklerine bayılırım. Open Subtitles تبا لذلك , أنا منحاز لعشاء الحصاد
    Madem arkadaşlara edilen ihanetlerden açtık konuyu Sheldon'ın, Leonard'ın Yemeklerine öğüttüğü böcekleri kattığı zamana ne demeli? Open Subtitles وبما أننا نتكلم عن خيانتنا لأصدقائنا ماذا عن الشهر الذي امضاه (شيلدون) يطحن الحشرات (ويخلطها بطعام (لينورد
    Yemeklerine fensiklidin koydum. Open Subtitles لقد وضعت لهم البى سى بى فى طعامهم
    Taco salısıydı. Meksikalılardan nefret ederdi, ama Yemeklerine bayılırdı. Open Subtitles هو يكره المكسيكيين ولكن يحب طعامهم
    Öyleyse Yemeklerine baldıran otu koyalım? Open Subtitles اذا ضع السم فى طعامهم.
    - Yemeklerine zehir mi katacaksın? Open Subtitles هل ستسمم طعامهم
    Yemeklerine bayılırım. Open Subtitles أنا أحب طعامهم كثيرا
    Yemeklerine ilaç atıyordun. Open Subtitles لقد قمت بتخدير طعامهم
    Yemeklerine ilaç koydum. Open Subtitles وضعتُ مخدراً في طعامهم.
    İşte bu! Ve içerideyken, çocuk Yemeklerine biraz nikotin suyu püskürt. Open Subtitles تلك هي, وبينما تكون هنالك قم برش بعض النيكوتين السائل على وجبات الأطفال
    Paralel evrenin bir noktasında güç kravatları giyip, güç Yemeklerine çıkıp şirket jetlerinde uçuyor olabilirsin. Open Subtitles في كونٍ بديل كان ليكون لديك علاقات تجارية، وجبات مع رحال الأعمال، و تطير بطائرات الشركة الخاصة
    İkisi de Princeton'da okuyorlardı ve zamanla babalarının Yemeklerine azar azar arsenik katmışlar. Open Subtitles " كلاهما كانا يدرسان في " برينستون وكانا يُضيفان " الزرنيخ " إلى وجبات والدهم منذ فترة
    Thompson ve Szalinski'lere ve birlikte daha çok akşam Yemeklerine. Open Subtitles لعائلة (تمبسون) وعائلة (سلينسكي) والعديد من وجبات الغداء معاً
    A.J. de pazar Yemeklerine gelmiyor. Open Subtitles لا يتعيّن على (أي جي) الحضور لعشاء يوم الأحد
    A.J. de pazar Yemeklerine gelmiyor. Open Subtitles لا يتعيّن على (أي جي) الحضور لعشاء يوم الأحد
    Aynı, Avustralya'daki annemin Yemeklerine benziyor. Open Subtitles تذكرينى بطعام امى, فى (استراليا)
    Aynı, Avustralya'daki annemin Yemeklerine benziyor. Open Subtitles تذكرينى بطعام امى, فى (استراليا)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more