"yemeyen" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا يأكل
        
    • يأكلن
        
    • لا يأكلون
        
    Garip uyku alışkanlıkları olan dağınık ve hiç sebze yemeyen adamın biri. Open Subtitles هيا أنه قذر وذو عادات نوم سيئة و لا يأكل خضرواته أبداً
    Eski tarz Amerikan sosisli yemeyen bir adama nasıl güvenebilirim? Open Subtitles كيف أثق برجل لا يأكل هوت دوج ممتاز مصنوع على الطريقة الأمريكية الأصيلة
    Yemek yemeyen istisnasız hiç kimse hayatta kalamaz. Open Subtitles أجزم بحقيقة أن من لا يأكل يفشل في النجاة دون إستثناء
    Cidden ben o yemek yemeyen kızlardan biri değilim. Yemek isti... Open Subtitles أنا لست واحدة من الفتيات اللواتي لا يأكلن
    Bir araştırma sonucunda kırmızı et yemeyen kadınların orgazmları zayıf oluyormuş. Open Subtitles أظهرت دراسة أن النساء اللواتي لا يأكلن اللحوم الحمراء بما فيه الكفاية هزاتالجماعلديهنأضعف
    Eve sipariş ettiğimiz yemekleri kutuda yemeyen, kültürlü bir kızı kim istemez ki? Open Subtitles أحب الفتيات المثقفات اللاتي لا يأكلون الكثير من صناديق المطاعم
    Bir şey yemeyen bir sürü genç için, kesinlikle çok bok yapıyoruz. Open Subtitles يجب أن نقضي حاجتنا كثيرًا لنعوض عن الشباب الذين لا يأكلون شيئًا!
    Çocuklardan biraz anlarım ve yemek yemeyen bir delikanlı görüyorum. Open Subtitles ولديّ خبرة قليلة بالصغار وأرى شاباً لا يأكل
    — pardon? Dalga geçiyorsun. Et yemeyen kör bir et satıcısı. Open Subtitles أنت تمازحني، بائع لحم أعمى لا يأكل اللحم
    Garnitürlü kızarmış tavuğumuz var ve et yemeyen garibanlar için de sebzeli lazanyamız var. Open Subtitles هناك دجاج مقلي و لزانيا نباتية لمن لا يأكل اللحم
    Etrafta başkalarını yemeyen birinin olması güzel olacak. Open Subtitles من اللطيف وجود شخص معنا لا يأكل كل من حوله
    İnsanca davranmak için hayvan yemeyen birisi gerekmiş. Open Subtitles يأخذ الرجل الذي لا يأكل الحيوانات لمنح الكائنات حقهم من حقوق الإنسان.
    Kerevizi çiğnemek, kerevizin depoladığından çok daha fazla enerji harcar o yüzden kerevizden başka hiçbir şey yemeyen bir canlı, ...açlıktan ölür. Open Subtitles تحتاج طاقة أكبر لمضع الكرفس أكثر من التي يعطيك إياها إذاً الانسان الذي لا يأكل شيئاً سوى الكرفس..
    Evet, patates yemeyen birine göre kalçaları fazla büyük. Open Subtitles نعم هو متخلف قليلا بالنسبة لشخص لا يأكل البطاطا
    Zamanı geldiğinde, biftek yemeyen biriyle buluşmaması gerektiğini de öğrenecek. Open Subtitles عندما يحين الوقت, ستتعلم ألا تواعد من لا يأكلون اللحم المشوي
    O yemek yemeyen damatlardan olmayacağım. Open Subtitles لن أكون واحد من العرسان الذين لا يأكلون
    Ben o yemeyen damatlardan olmayacağım. Open Subtitles لن أكون واحد من العرسان الذين لا يأكلون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more