Ama bunu daha önce de yaptık ve yemimiz 28 kez bıçaklandı. | Open Subtitles | لكننا اتبعنا هذه الخطة من قبل، و انتهى أمر الطعم مطعوناً 28 طعنة |
Elbette. Oraya yemimiz olmadan gitmeyi düşünmüyoruz. | Open Subtitles | بالطبع ، لا نفكر بالذهاب بدون الطعم |
Keşke biraz yemimiz olsaydı. | Open Subtitles | إذا كان عندنا فقط بعض الطعم. |
ah, evet. bir çok balık bizim sadece oltaya koyacak bir yemimiz yok | Open Subtitles | بلى، سمك كثير، غير أنه ليس لدينا أي طُعم |
Peki, bunun için mükemmel bir yemimiz var. | Open Subtitles | لدينا طُعم ممتاز لذلك |
Buraya gelince kızla ikisini tutuklarsak yemimiz boşa gider. | Open Subtitles | ،إن ظهر هنا، فسيتوجب علينا اعتقالهما معاً وعندما سيضيع طعمنا |
Bu Özel Ajan Marston, bizim yemimiz. | Open Subtitles | . هذا العميل الخاص "مارستون" ، طعمنا |
- Evet, isteriz. Machado, bizim yemimiz. Bağlanmış keçimiz. | Open Subtitles | إنّ (ماتشادو) هو الطعم إنه ماعزنا المربوط |
Mina için dua ediyorum. O şimdi tuzak için yemimiz. | Open Subtitles | أنا خائف على (مينا)، إنها الطعم الآن |
Emily yemimiz var zaten. | Open Subtitles | ...إيملى لدينا الطعم |
Emily, yemimiz var. | Open Subtitles | ...إيملى لدينا الطعم |
Yem. Hiç yemimiz yok. | Open Subtitles | طُعم , ليس لدينا أيّ طُعم |
yemimiz olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه ليس لدينا طُعم |
Ama yemimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا طُعم |
yemimiz işe yaradı demek Greta. | Open Subtitles | أرى أن طعمنا الصغير قد نجح (جريتا) |
yemimiz işe yaradı demek Greta. | Open Subtitles | أرى أن طعمنا الصغير قد نجح (جريتا) |
- İşte yemimiz şurada, Phillip. | Open Subtitles | - ها هو طعمنا يا (فيليب) |