"yenge" - Translation from Turkish to Arabic

    • عمتي
        
    • زوجة أخي
        
    • خالتي
        
    • العمة
        
    • عمة
        
    • زوجة أخى
        
    • زوجة الأخ
        
    • أفاني
        
    • عمّتى
        
    • العمّة
        
    • أختاه
        
    • كنّتي
        
    • عمتى
        
    • زوجة أخيك
        
    • أختي
        
    Okuldan bahsetmişken, ilk ders bitmeden May Yenge'ye pasta almam da gerek. Open Subtitles بالحديث عن الدراسة ما زال علي ان اجلب الكعك لاجل عمتي ماري قبل الفترة الاولى
    O psikopatlar bana hiç dokunmadı, May Yenge. Open Subtitles هولاء المجانين لم يلمسوني ابدا , عمتي ماري
    Yenge durumun ne zaman farkına varırsa... ..işte o zaman koşarak gelip senden özür dileyecek. Open Subtitles ‎اليوم الذي تدرك فيه زوجة أخي الأمر ‎ستأتي جرياً و تعتذر لك
    Yenge, sen de hastalığa her an yakalanabilirsin. Open Subtitles قد تصابين بمرض الإشعاعات في أي وقت يا خالتي
    Edgar dayının karısı Amélie Yenge de yemekte olacak. Open Subtitles سنتناول الغداء مع العمة إميلي زوجة عمي إدجر
    - Evet. - Lucille Yenge seninle kalacağım. Open Subtitles حسنا، عمة لوسيل، سأبقى هنا معكم.
    İsa'nın hastası değilim ama harbiden zamanlamanın anasını sikmiş Yenge. Open Subtitles أنا لست معجب كبير بعمل السيد المسيح، لكن ذلك إختيار مميز للتوقيت يا عمتي.
    Ama Yenge, ona hak veriyorum. Open Subtitles ،لكن يا عمتي كأني قد فهمته نوعا ما
    Özür dilerim May Yenge sanırım ben... Open Subtitles انا اسف جدا عمتي ماري ..اعتقد انني
    Yeni bir gün, yeni bir çörek, May Yenge. Open Subtitles يوم آخر , كعكة محلات أخرى عمتي ماي
    umarım beğenirsiniz bay Rüstem onu sevdim ekmeklerin de çok güzelmiş Yenge marketten aldık o senin,Radha hala , ne güzel bir sürpriz yine gelin ,tamam mı ? Open Subtitles -أتمنى أن تكون قد أعجبتك سيد " رستم " ؟ -لقد أحببتها وخبزك كان رائعا أيضا يا زوجة أخي
    "Yenge, bir börek versene. - Niye bir tane? Open Subtitles أعطني بوري ، يا زوجة أخي لماذا واحد؟
    "Yenge, aşk onu bozdu" Open Subtitles الحب هو إفساد له أفسده زوجة أخي
    Ben bu hayırsız için değil, senin için geldim, Yenge. Open Subtitles أنا لم آت إلى هنا من أجله ، بل . من أجلك أنتِ يا خالتي
    Gelinim çok güzel giyinmeli Yenge, sana birşey söylemek istiyorum. Open Subtitles . لقد اشتريت العديد من الملابس لكنتي . خالتي ، أريد أن أخبركِ شيئاً
    Ayrıca, ya May Yenge, bilirsin, edepli olmasaydı? Open Subtitles بالإضافة إلى ذلك , ماذا إن كانت العمة ماي كما تعلم غير محتشمة؟
    Lucille Yenge onu bulur bulmaz ararlar... Open Subtitles العمة لوسيل، وأنها سوف ندعو بمجرد العثور عليه.
    - Söylemeyeceğine söz ver, Letty Yenge. Open Subtitles أوعديني ألا تخبرين أحد يا عمة ليتي
    Yenge, şarkı ve provalar ne durumda? Open Subtitles زوجة أخى , كيف حال الاغنية والتدريبات على الرقصة?
    Beni hep o garip "Yenge gözleri"yle süzer. Open Subtitles كانت دائماً تنظر إلى بنظرات زوجة الأخ الغريبة تلك
    Gülme, Yenge. Burası gerçekten çok tehlikeli! Open Subtitles لاتضحكي أفاني هذا المكان خطيرجداَ
    Yenge... Open Subtitles عمّتى
    Ella Yenge kabul etmese de Mac amca olacakları anlamıştı. Open Subtitles العمّ ماك عرف بمآله حتى ولو لم تعرف العمّة به
    - Yenge, merhaba. Open Subtitles ‎إنها كذلك. ‏ ‎مرحباً يا أختاه.
    Yenge, uzun zaman oldu. Open Subtitles كنّتي, لم أركِ منذ مدة
    Hoşça kal Violet Yenge. Sağ ol. Open Subtitles "إلى اللقاء عمتى " فيوليت و شكراً على كل شئ
    Dublin'de o kızın Pakistanlı olduğunu öğrendiğinde, sen ona Yenge demiştin. Open Subtitles في دبلن قلت عنها زوجة أخيك وعندما علمت أنها باكستانية
    - Yenge Sunaina aynı annesine benziyor. Open Subtitles ‎مهلا. ‏ ‎أختي سوناينا تبدو مثل أمها تماماً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more