Bu fikirle içine ettiklerimizi düzeltmek üzere yeni bir teknoloji doğacak. | TED | وسوف تأتي تكنولوجيا جديدة تصلح هذا الفساد الذي يحدث اليوم في حق الطبيعة |
Bu hala geliştirmekte olduğumuz yeni bir teknoloji. | TED | وهذه في الواقع تكنولوجيا جديدة لا تزال تحت التطوير. |
Ama ne zaman yeni bir teknoloji çıksa, genellikle geniş pazarlara ulaşmasi üç ana sürümde olur. | TED | عندما تكون لديك تكنولوجيا جديدة غالباً ما تنتج في ثلاث مراحل رئيسية لنشرها في السوق الشاملة. |
Ama bunu yapmak için muazzam ölçekte yeni bir teknoloji geliştirmeliyiz. | Open Subtitles | لكن لفعل ذلك سيتحتم علينا تطوير . تقنية جديدة بمقاييس هائلة |
Steve Jobs: Ve biz çoklu-dokunmatik diye adlandırılan yeni bir teknoloji icat ettik. | TED | ستيف جوبز: ونحن قد اخترعنا تقنية جديدة تدعى اللمس المتعدد. |
Ama bu gerçeği değiştiren yeni bir teknoloji geliştirildi. | Open Subtitles | لكن بزغت تكنولوجيا جديدة تغير تلك الحقيقة |
Bu akşam Seth Hamilton milyarlarca dolar değerinde yeni bir teknoloji sunacak. | Open Subtitles | الليلة سيقوم سيث هاميلتون بالأعلان عن تكنولوجيا جديدة التي ستقوم بأنتاج الملايين من الدولارات |
(Project Glass) Bu yeni bir teknoloji. Bunlarla bakıyorsunuz ve gördüğünüz dünya verilerle zenginleştirilmiş oluyor: yerlerin isimleri, anıtlar, binalar, hatta belki bir gün sokakta yanınızdan geçen yabancıların isimleri. | TED | إنها تكنولوجيا جديدة. تنظر من خلالها والعالم الذي ترونه معزز بالبيانات: أسماء الأماكن والمعالم والمباني، وفي يوم ربما، ربما حتى أسماء الغرباء الذين تمرون بهم في الشارع. |
Amerikalılar yeni bir teknoloji üstünde çalışıyor. | Open Subtitles | الأميركيين يعملون علي تكنولوجيا جديدة |
Bir silah. Her şeyi değiştirecek yeni bir teknoloji. | Open Subtitles | تكنولوجيا جديدة ستغير كل شيء |
Renautas yeni bir teknoloji yaratmak için güçleri kullanıyor. | Open Subtitles | (ريناتس) تستغل قدرة (مولي واكر) لخلق تكنولوجيا جديدة |
30 yıl sonra, Ronald Regan bu teknolojiyi açıkladı ve açık bir platform haline getirdi ve bu platform isteyen herkesin üzerine birşeyler ekleyebileceği ve yeni bir teknoloji geliştirerek yaratıcı ve yenilikçi bir şeyler üreteceği bir ortam haline geldi. Herkesin ne isterse yapabileceği bir ortam. | TED | منذ 30 عاما مضت، قام "رونالد ريغان" بجعلها متاحة بحيث يمكن لأي شخص البناء عليها ويمكن أي شخص أن يبني تكنولوجيا جديدة من شأنها أن تُبدع وتبتكر بالإعتماد على هذه المنصة المفتوحة ، تركها مفتوحة لأي شخص للقيام بأي شيء رائع يريده بإستعمالها. |
Renautas Molly Walker'ın gücünü yeni bir teknoloji için kullanıyorsa Primatech'e getirdiğin Evo'ların aynı amaç için kullanılmadığı ne malum? | Open Subtitles | إن كانت (ريناتس) تستخدم قدرة (مولي واكر) لصنع تكنولوجيا جديدة.. فلمَ استبعاد استغلال (برايمتك) للمتطورين الذين أمسكت بهم لفعل الشيء ذاته؟ |
Neden? Çünkü bedava. Bu yeni bir teknoloji değil. Bu bir mektup. Davranışta "Büyük Patlama" alıyoruz karşılığında. | TED | لماذا؟ لأنه للحرية ، هذه ليست تقنية جديدة ، هذه هي الرسالة ، نحن نحصل على صوت انفجار كبير في السلوك. |
Gerçi nanopartikül soğutma son derecede yeni bir teknoloji. | Open Subtitles | التبريد بتقنية الجسيمات متناهية الصغر هي تقنية جديدة كلياً |
Bebeklerin genlerini seçebileceğimiz yeni bir teknoloji var. | Open Subtitles | هناك تقنية جديدة تسمح لك بإختيار جينات الطفل |
Ne bileyim, yeni bir teknoloji falan mı? | Open Subtitles | هل جربتم شيء .. لا أعلم .. تقنية جديدة مثلاً؟ |