Biliyorsunuz temyizde sizin Yeni kanıtlar sunmanıza izin veren bir dava yok. | Open Subtitles | أنك تعلم ليس هناك قضية يسمح .لك بعرض دليل جديد في الأستئناف |
Hükümet eksenindeki Komünist faaliyetlere dair Yeni kanıtlar, Komite tarafından BM-Amerikan faaliyetlerinde ortaya kondu. | Open Subtitles | دليل جديد على أنشطة شيوعية في دوائر الحكومة قد وعدت به لجنة البيت للأنشطة غير الأمريكية |
- Yeni kanıtlar var tekrar geri kazandırılabilir diye. | Open Subtitles | هناك دليل جديد على تطور الحالة هناك دليل جديد على تطور الحالة |
Buna, cinayetin önemli tanığından gelen Yeni kanıtlar sebep oldu. | Open Subtitles | الاعتقالات الناجمة عن ظهور أدلة جديدة قدمها شاهد أساسي على عملية القتل، |
Bu, gözlem ve deneylerle başlayıp, Yeni kanıtlar ortaya çıktığında daima yenilenmeye ve reddedilmeye açık olan doğa kanunları hakkındaki genellemelere doğru ilerleyen bir yöntemdir. | TED | وهي الطريقة التي تبدأ من الملاحظات والتجارب وتنتهي بالتعميمات حول ما يسمى بقوانين الطبيعة، والتي دائما ما تخضع للتعديل أو الرفض إذا مادعت الحاجة لظهور أدلة جديدة. |
Hayır. McGinty olayıyla ilgili Yeni kanıtlar arıyorum ve bildiğime göre burada çalışıyormuş. | Open Subtitles | لا,انا ابحث عن ادلة جديدة فى قضية ماجنتى |
Ama Yeni kanıtlar cinayet olabileceğini gösteriyor | Open Subtitles | على أية حال، دليل جديد يُشيرُ إلى الغدرِ. |
Ve dahası, İslam "bilim adamları"nın onları yeniden keşfetmek için, nasıl da sıkı çalıştıklarını gösteren Yeni kanıtlar gün ışığına çıkıyor. | Open Subtitles | وعلاة على ذلك، ظهر دليل جديد ليُظهر كم عمل العلماء المسلمون بكدّ لإعادة اكتشافها |
Müvekkilimin davasında delil olarak sunacağım Yeni kanıtlar var | Open Subtitles | دليل جديد الذي يكون في صالح دعوي موكلي |
Evet, biliyor musun ... Yeni kanıtlar bunun imkansız olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | حسناً ، تعرف... دليل جديد يقترح أن هذا أمر مستبعد |
Yeni kanıtlar toplayabilmesi için Bay Beachum'a birkaç gün süre vereceğim. | Open Subtitles | ...ماسأفعله هو أني سأعطي ...السيد (بيتشوم) بضعة أيام ...لإيجاد دليل جديد |
Friddle davasında Yeni kanıtlar bulduk. | Open Subtitles | -حصلنا على دليل جديد بقضية (فريدل ) |
Bunu yaptığımız an artık sonsuza kadar İnternet'te kalıyor, ve bu görüşlerimizi değiştirmek Yeni kanıtlar olsa bile çok zorlaşıyor. | TED | وبمجرد فعلنا لذلك، يدوم الأمر إلى الأبد على الإنترنت، ونصبح أقل حماسا لتغيير هذه الآراء، حتى عندما تظهر أدلة جديدة . |
Teleskobu artık evren hakkında heyecan verici Yeni kanıtlar sunuyordu. | Open Subtitles | لقد كشف تليسكوبه عن أدلة جديدة عن الكون |
Ortaya Yeni kanıtlar çıktı. | Open Subtitles | هناك أدلة جديدة قد ظهرت للضوء. |
Bugün Yeni kanıtlar gün yüzüne çıkacak ve sabaha kadar serbest kalmış olacaksın. | Open Subtitles | اليوم... أدلة جديدة ستظهر.. و ستصبحين حرّة بحلول الصباح. |
Yeni kanıtlar gece kaldı, | Open Subtitles | ظهرت أدلة جديدة الليلة الماضية |
Bununla birlikte, Yeni kanıtlar ortaya çıkarsa... | Open Subtitles | ...بالرغم من ذلك , اذا ظهرت اي ادلة جديدة |