İslam kaynaklarına göre, Muhammed'i yenme azmiyle... | Open Subtitles | ووفقا لمصادر إسلامية وفى تصميمهم على هزيمة محمد |
Onu açık farkla yenme, yoksa rövanş isteyemem. | Open Subtitles | لا تهزمة هزيمة ساحقة حتى يقبل أن يلعب ثانية , حسناً ؟ |
FLN'in Fransız ordusunu yenme konusunda Fransızların, tarihin akışını değiştirme şansından daha çok şansı vardır. | Open Subtitles | لدى الجبهة فرصة عظيمة لهزيمة الجيش الفرنسي أكثر من فرصة الفرنسيين لتغيير سياق التاريخ |
Ölümü ve hastalığı yenme şansı, herşeye hayat vermek, birbirini seven insanların sonsuza dek birlikte olmasını sağlamak... | Open Subtitles | أعتقد أنه من أجل فرصة لهزيمة الموت والمرض وترك لكل شخص على هذه الأرض فرصة في الحياة الحياة الصحية الثابتة |
O şeytandan kurtulmak için bu kahrolası Gözcüleri yenme planını bir an evvel tamamlamam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أكتشف هذه الخطة البغيضة لهزم المُلاحظين، ويجب أن أفعل ذلك بسرعة لتخليص نفسي من هذا الشيطان. |
Yüzük senin korkusuz olduğunu görmedi. Korkuyu yenme kabiliyetini gördü. | Open Subtitles | لم يرَ الخاتم أنك ليس بك من خوف، بل رأى أنك قادر على دحر الخوف نفسه. |
O halde onu yenme yolu var! | Open Subtitles | في هذه الحالة , توجد طريقة واحدة لهزيمته |
Şimdi de güvenilir danışmanlarınla oturup tanımadığınız bir adamı yenme planları yapıyorsunuz. | Open Subtitles | واجتمعتم لتضعوا خططكم عن كيفيّة هزيمة رجلٍ لا تعرفونه. |
Ruskie'leri yenme konusunda çok umutsuzlardı daha fazla umut ve dua için programın dışına çıktılar. | Open Subtitles | لوفاة رواد الفضاء كانوا يائسين من هزيمة الرّوس |
Sadece öğrencinin ustasını yenme umudu vardır. | Open Subtitles | فقط الطالب ديه أمل في هزيمة الرئيسي. |
Bu durumda Sammael'i yenme şansın yok. | Open Subtitles | بهذه الحال، ليس لديك فُرصة ( في هزيمة ( صموئيل |
- Wraithleri yenme planlarından başka mı demek istiyorsun? | Open Subtitles | غير أن لديهم خطة لهزيمة الريث, أقصدت ذلك؟ ليس هناك خطة |
Böylece Fischer'ın, yeni şampiyon olmuş Boriss Spasky ile arasında duran ustaları yenme yolundaki meşakkatli süreç başladı. | Open Subtitles | وبدأ التحدي القاسي لهزيمة الأساتذة الكبار في الشطرنج الذين يقفون بين فشر والمتوج حديثا ببطولة العالم بوريس سباسكي |
Düzen lordumuzu yenme ihtimalin yok. | Open Subtitles | لايمكنك الامل لهزيمة قائدنا للنظام |
Ama Atlantisliler Wraithleri yenme hedefimizde hayati önem taşıyan materyallere sahipler. Onlara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لكن سكان (أتلانتيس) يمتلكون مواد مهمة لنا لهزيمة الـ(رايث)، نحن نحتاج إليها |
Ritüel bana Ancient One'nı yenme ve tapınaklarını yerle bir edip Karanlık Boyut'u açma gücünü veriyor. | Open Subtitles | الشعيرة تمدّني بالقوّة لهزم المعلّمة الكبيرة وهدم أقداسها للسماح للبُعد المظلم بالدخول. |
Sonunda eski kız arkadaşını yenme şansını da yakalayacaksın. | Open Subtitles | وهذه فرصتك لهزم صديقة سابقة مشهورة |
Pouf'u ufalmışken yenme şansımız daha fazla. | Open Subtitles | فرصتنا سانحة لهزم (بوف) أثناء انشطاره. |
Yüzük senin korkusuz olduğunu görmedi. Korkuyu yenme kabiliyetini gördü. | Open Subtitles | لم يرَ الخاتم أنك ليس بك من خوف، بل رأى أنك قادر على دحر الخوف نفسه. |
Darken Rahl'ı yenme görevinizden sizi alıkoymak bana acı veriyor. | Open Subtitles | لا تؤاخذني عن تعطيلك عن مهمتك في دحر "رال" |
Başrahibe ışığın düşmanının Gardiyan olduğunu ve bu kehanetin onu yenme görevinde başarısız olacağın anlamına geldiğini düşünüyor. | Open Subtitles | كبيرة الرّاهبات موقنة بأن عدو الضياء هو "الصائن" و ما تعنيه النبوءة أنـّكَ ستفشل بمسعاك لهزيمته. |