| Ama onlar yerçekimini taşıyan kuvveti bulamadılar yakalanması zor gravitonları. | Open Subtitles | ولكنهم لم يجدوا أبداً القوة التي تحمل الجاذبية الجرافيتونات المراوغة |
| Bu ikisini birbirine bağlayan ışık ve yerçekimini götüren sekiz buçuk dakikayı temsil ediyor. | TED | يمثل ذلك ثمانية دقائق ونصف الذي يستغرقه الضوء الجاذبية لربط الاثنين |
| yerçekimini yenip roketi uzaya gönderecek. | Open Subtitles | لكي يتغلبوا على قوة الجاذبية و ليرسلوا المقذوف للفضاء الخارجي. |
| Eylemsizlik gidericilerin yapay yerçekimini kesen sarsıcı bir güçle bağlantılı. | Open Subtitles | يصدر النبض نتيجة تداخل قوّة ارتجاجية بالجاذبية الاصطناعية.. التي تولدها المخمّدات العطالية |
| yakında ay ve dünya arasındaki yerçekimini kaldıracak. | Open Subtitles | خلال 12 ساعة سوف يتم إمتصاصنا هية جاذبية خفيفة |
| Ama senin dil yerine musluğun var yerçekimini kullanabilirsin. | Open Subtitles | ولكن عندما يكون لديك حنفية بدلاً من اللسان، تريد الاستفادة من الجاذبية. |
| Einstein dünyaya, yerçekimini kuvvetinin gerçekte ne olduğunu gösterdi. | Open Subtitles | أعطى إينشتين للكون صورة جديدة عما تكون قوة الجاذبية بالضبط |
| yerçekimini güçlü bir kuvvet olarak düşünürüz. | Open Subtitles | ننوى أن نعتقد أن الجاذبية هى القوة القوية |
| Genel görecelik, bize en tanışık olduğumuz yerçekimini açıklar. | Open Subtitles | النسبية العامة تصف أكثر هذه القوى أُُلفة: الجاذبية. |
| belki de denklemleri yerçekimini açıklıyordu. | Open Subtitles | كانت تصف الجاذبية. لكن ذلك عنى إعادة النظر فى |
| Ama aslında, biz her zaman yerçekimini yeneriz. | Open Subtitles | لكن فى الحقيقة,نتغلب على قوة الجاذبية طوال الوقت. |
| Bunun için Einstein'ı suçlamak, yerçekimini keşfettiği için Isaac Newton'u uçak kazalarından dolayı suçlamak gibi birşey | Open Subtitles | لوم اينشتاين على ذالك وكأنك تلوم إسحاق نيوتن على انه أكتشف الجاذبية |
| Bir graviton patlaması yerçekimini normale döndürebilir. | Open Subtitles | إنفجار مفاجىء للغرافيتون يمكن أن يعيد الجاذبية طبيعية |
| Şimdilerde yerçekimini resmin içine çekmek daha hileli çünkü biraz farklı. | Open Subtitles | و الآن فمن الصعب محاولة إدخال الجاذبية في هذه النظرية لأنها مختلفة شيئاً بسيطاً |
| Bu ay üssündeki 6'ya 1 yerçekimini hesaba kattığımızda bile kişisel rekorunun 3 katı yapar. | Open Subtitles | على الرغم من أن قوى الجاذبية عادية في قاعدتي فقد حققت وزناً أكبر من رقمك القياسي بثلاث مرات |
| Kişisel yerçekimini 500 kat arttırdım. | Open Subtitles | لقد قمت بزيادة طاقة الجاذبية إلى 500 مرة |
| Dünyada, yerçekimini başarıyla etkileyen tek kişi o. | Open Subtitles | انه الشخص الوحيد في العالم الذي تلاعب بالجاذبية بنجاح |
| Dünya'nin yerçekimini kullanamazsak ölürüz. | Open Subtitles | إذا أخفقنا في الإستعانة بالجاذبية الأرضية، سنموت |
| Şu beacon yerçekimini ortaya çıkartıyor. | Open Subtitles | ذلك المشعلِ يُؤشّرُ جاذبية حَسناً. |
| Ayın yüzeyine yaklaştığımızda Aydaki yerçekimini kullanamaz mısın? | Open Subtitles | ألا يمكنك استخدام جاذبية القمر؟ |
| Ayrıca yerçekimini, sürtünmeyi birşeyleri parça parça etmeyi de özledim. | Open Subtitles | أشتقت للجاذبية و الاحتكاك وأشياء عظيمة يتم قطعها |
| Tamam, Miller. Arka kompartmandaki yapay yerçekimini kapatmanı ve havayı boşaltmanı istiyorum. | Open Subtitles | قم بظبط الضغط و اغلق الجاذبيه الاصطناعيه فى الحجره |