En çılgın hayallerimin ötesinde bir yer buldum, ama yine de evim değildi. | Open Subtitles | لقد وجدت مكاناً كان ما بعد أجمل أحلامي لكنه مازال ليس منزلاً |
Ufacık bir yer buldum... ve kirası şu an iki daireye ödediğimizden daha düşük. | Open Subtitles | فقد وجدت مكاناً صغيراً والإيجار لن يتجاوز كثيراً ما يدفعه كل منا في إيجار شقته |
Biliyorum bana ve aileme zarar verecekler ama çalışacak bir yer buldum. | Open Subtitles | أعرف إنهم يريدون أن يؤذونى ويؤذوا عائلتى ولكنى وجدت مكان لأعمل فيه |
Baban için kalacağı yeni bir yer buldum. Onu son gördüğümde, mutlu gibiydi. | Open Subtitles | لقد وجدت مكان جديد لوالدك ليعيش به أخر مرة رايته بها كان سعيداً للغاية |
Gerçekten öğretmek isteyen bir yer buldum ve ben öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | وجدت مكانا يرغب فعلا في تعليمي وأنا أريد بالفعل التعلم فيه |
Sonunda 4400 olduğum için beni hırpalamadıkları bir yer buldum. | Open Subtitles | أخيراً وجدت المكان الذي لن يضايقني فيه لكوني أحداً من الـ 4400 |
Elektriği kesecek yer buldum ama bir problem var. | Open Subtitles | وجدت مكاناً لقطع التيار, لكن هنالك مشكلة |
Daha fazla kaçamayacağım zaman evim diyebileceğim bir yer buldum. | Open Subtitles | عندما لم أستطع الهرب أكثر ..وجدت مكاناً للاتصال بالمنزل |
Harika bir yer buldum. Fiyatta anlaşabiliriz. | Open Subtitles | قد وجدت مكاناً رائعاً ، نستطيع أن نحصل من خلاله على عقد إيجار جيد |
Yeni bir ofis için bir yer buldum ve birkaç ayın kirasını verecek kadar param var. | Open Subtitles | وجدت مكاناً يصلح لمكتب ومعي ما يكفي من النقود لدفع الإيجار عدة شهور سلفاً |
Kimse beni görmeden telefonu görebileceğim bir yer buldum. | Open Subtitles | وجدت مكان يمكنني من مراقبة الهاتف ولا يراني أحد |
Bütün kapıları çaldıktan sonra hâlâ saygıdeğer olduğum bir yer buldum. | Open Subtitles | عندها، بعد الطرق على كل باب وجدت مكان يقبلني |
Yirmi dakika sonra görüşürüz. Pahalı viski yerine ucuz viski satan bir yer buldum. | Open Subtitles | وجدت مكان جديد يبيع ويسكي غال بثمن رخيص |
Normalde 300'e patlar ama bunu 200'e yapacak bir yer buldum. | Open Subtitles | عادة يكلف هذا الأمر 300 دينار و لكن أنا وجدت مكانا يقوم بهذا ب 200 دينار |
Bu tür parçalar satan bir yer buldum ve üzerine de güzel bir şeyler çizebilirim diye düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد وجدت مكانا يبيع القطع وفكرت في أن أرسم عليها شيء رائع. |
Yaşamak için güzel bir yer buldum, ve sen de tekrar evlendin. | Open Subtitles | و وجدت المكان الأجمل للعيش فيه و أنت أيضاً، تزوجتِ مجدداً |
Tineretului'da bile zor yer buldum! | Open Subtitles | وواجهت وقتا عصيبا حتى في (تينيريتيولوي) حتى وجدت الغرفة |
Çöplerimi atmak için daha güvenli bir yer buldum. | Open Subtitles | "وجدتُ مكاناً أجدَّ وأكثر أمناً لرمي قمامتي" |
Plan yapmak için bir yer buldum. | Open Subtitles | وحدت مكان للتخطيط لخطواتنا التالية |
Yağmur yağmıştı. Orman soğuk ve ıslaktı. Ama bir meşenin altında kuru bir yer buldum. | Open Subtitles | كان المطر, والغابة كانت باردة ورطبة لكنى وجدت بقعة جافة تحت شجرة بلوط قديمة |
Kalacak bir yer buldum dedim. | Open Subtitles | اقول اني وجدت غرفه |
Yakında taşınabilirim. Galiba kalacak bir yer buldum. | Open Subtitles | قد أنتقل من هنا قريبًا أعتقد أنّي وجدت مكانًا للمعيشة |
İnternette birkaç küçük yer buldum. | Open Subtitles | وجدت منزلاً صغيراً على الأنترنت. |
Diğerlerinden ayrılıp, olaylar yatışıncaya kadar bir süre saklayabilmek için kutuyu gömecek bir yer buldum. | Open Subtitles | انفصلت عن الاخرين ووجدت مكان لكي ادفن فيه الصندوق. فقط لفترة قليله, حتي تهدء الامور. |
İyi bir yer buldum. | Open Subtitles | لقد حصلت على مكان لنا |
Yaşamak için bir yer buldum ve ara sıra ziyarete gelirim. | Open Subtitles | لقد عثرت على مكان قريب من هنا لزيارتكم كل حين |