Çünkü etraftaki az da olsa korunaklı tek yer burası. | Open Subtitles | لأن هذا هو المكان الوحيد هنا المحمي إلى حد ما |
Annem yanımda olmasa da korkmadan uyuyabildiğim tek yer burası. | Open Subtitles | هذا هو المكان الوحيد الذي أستطيع النوم فيه دون خوف |
Daha verimli araçlar edinmek de olsa, ya da yeni tür araba ve yeni yakıtların kullanımını başlatmak da olsa, olmamız gereken yer burası. | TED | سواء بإيجاد عربات أكثر كفاءة وبناء أنواع من الأسواق لسيارات جديدية ووقود جديد في الطرق هذا حيث يجب أن نكون |
Ama bir kitabımda yazıyor olsam, tüm kötü şeylerin olacağı yer burası olurdu. | Open Subtitles | ولكن لو كنتُ أكتب كتاباً، فهذا هو المكان الذي تحدث فيه أمور سيئة. |
Hiç. Gecelerimin çoğunu burada geçiriyorum. Mutlu olduğum tek yer burası. | Open Subtitles | لاشيء ، أقضي معظم الليالي هنا إنه المكان الوحيد حيث أكون سعيدا |
Kaldığı yer burası evet. Patronu da üstünde kalıyormuş. | Open Subtitles | نعم, هذا مكان سكنه لكن رئيسه يسكن فى الطابق العلوي |
İlk karşılaştığımız yer burası. | Open Subtitles | .أتذكر هذا المكان .هُنا حيث تقابلنا أول مرة |
- Kameranın duracağı yer burası. | Open Subtitles | -إذاً، هنا حيثُ ستكون آلة المراقبة -حسناً |
Aman Tanrım. İşte aradığım yer burası. Hey, domuzumu korkutmayı bırakın. | Open Subtitles | يا إلهي, هذا هو، هذا هو المكان. توقفوا عن إخافة خنزيري. |
İşte Doğu Borneo'dayız. Başladığım yer burası. | TED | لذا فنحن في شرق بورنيو . هذا هو المكان حيث بدأت. |
Neden? Çünkü umarım gelirler ve eğer uzaylılar gelecekse, inecekleri yer burası. | TED | لماذا؟ لأن هذا هو المكان الذي إن جاءت الكائنات الفضائية، أتمنى أن تأتي إليه. |
Evet, ait olduğum yer burası. | Open Subtitles | نعم، هذا هو المكان الذي أنتمي إليه، تماما |
Onları depoladıkları yer burası. | Open Subtitles | نعم، وكل واحد مِنْ أَنَّهُمْ فارغونُ. هذا حيث خَزنوهم. |
Valenin park ettiği yer burası mı? | Open Subtitles | إهرين : هل هذا حيث وخدمة صف السيارات في الساعة؟ |
Neden oturmuyorsunuz? Sanırım bu evdeki tek rahat yer burası. | Open Subtitles | تفضّلى بالجلوس هنا إنه المكان الوحيد المريح فى البيت |
Gerçi kalp krizi geçirmek için en harika yer burası. | Open Subtitles | مع ذلك هذا مكان رائع كي تكون به لو كان لديك مثله |
Seni hayal kırıklığına uğratmak istemezdim ama şu an olmam gereken yer burası. | Open Subtitles | ، أكره حقاً أن أخيب أملك لكن ، حسناً ، هُنا حيث يتوجب علىّ أن أتواجد الآن |
Pekâlâ, burası Andy'nin ailesinin kaybolduğunu söylediği yer burası da annenin tutuklandığı yer. | Open Subtitles | حسناً ، هنا حيثُ ابلغَ والدا (اندي) عن فقدانهِ وهنا حيثُ اعتقلت والدتكِ |
Yeni bir deneye başlarken adam topladıkları yer burası yani. | Open Subtitles | حسناً، هناك حيث يذهبون للتجنيد عندما يحين الوقت لبدء تجربة جديدة. |
Soruşturmanın odaklanacağı yer burası artık. | Open Subtitles | ذلك حيث نحن سوف نعيد تركيز التحقيق |
Hayır. Sanırım karnaval sektöründe olup çalışmadığı zamanlarda yaşadıkları yer burası. | Open Subtitles | لا, انه المكان اللذي يعيشون فيه عمال الكرنفال عندما لا يعملون |
Doğduğum yer burası ve hayatımın ilk yedi yılını burada geçirdim. | TED | هنا في هذا المكان حيث وُلدت وقضيت به السبع سنوات الأولى من عمري. |
16 yıl önce iblisleri çağırdığın yer burası mı? | Open Subtitles | أهنا حيثُ إستدعيتَ الشياطينَ قبلَ 16 سنة؟ |
Gelebilecekleri tek yer burası. - Aramaya devam edeceğiz. | Open Subtitles | إنّه المكان الوحيد الذي يُحتمل تواجدهن فيه، واصل البحث |
Bütçenize uygun olan tek yer burası. | Open Subtitles | هذا هو الموقع الوحيد الذي يناسب ميزانيتكم |