Sadece doğru zamanda, doğru yerdeymiş. | Open Subtitles | صادف وجودها في المكان المناسب والزمان المناسب |
Mike da yanlış zamanda yanlış yerdeymiş, anasını satayım. | Open Subtitles | و مايك كان في المكان الخاطئ وفي الوقت الخاطئ |
Yanlış zamanda yanlış yerdeymiş. | Open Subtitles | كان متواجداً في المكان الخطأ وفي الوقت الخطأ |
Bu üçlü yanlış zamanda yanlış yerdeymiş. | Open Subtitles | هؤلاء الثلاثة كانوا في المكان الخطأ في الوقت غير المُناسب. |
- Yani o da aynı anda iki yerdeymiş. - Kesinlikle. | Open Subtitles | إذن فقد كان بمكانين في الوقت نفسه بالضبط |
Yanlış zamanda yanlış yerdeymiş. | Open Subtitles | لقد كان في المكان غير المناسب بالوقت غير المناسب |
Vale yanlış zamanda yanlış yerdeymiş. | Open Subtitles | عامل ركن السيارات كان يُوجد في الوقت الغير مناسب في المكان الغير مناسب |
Çocuk sadece yanlış zamanda yanlış yerdeymiş. | Open Subtitles | وكان في المكان الخطأ في الوقت الخطأ. |
Diş fırçası yanlış yerdeymiş, kahve fazla sıcakmış, sanki | Open Subtitles | فرشاة الأسنان في المكان الخطأ ...القهوة ساخنة كأنَّ |
Buradan gönlün doğru yerdeymiş gibi geliyor. | Open Subtitles | هذا يبدو وكأن قلبك في المكان المناسب |
Ama Alex her neredeyse ses dalgalarının çoğu sesinin çarptığı bu bir çok sert cisme oldukça yakın bir yerdeymiş. | Open Subtitles | ولكن في المكان الذي تواجدت فيه (آليكس)، معظم موجات الصوت تم عكسها، بواسطة أسطح صلبة متعددة في هذه المسافات التقريبية |
Yanlış zamanda yanlış yerdeymiş. | Open Subtitles | كانت في المكان والوقت غير المُناسبان. |
Yanlış zamanda yanlış yerdeymiş. | Open Subtitles | في المكان و الوقت الخاطئين |
Levi, yanlış zamanda yanlış yerdeymiş sadece. | Open Subtitles | كان(ليفاي) في المكان الغير مناسب في الوقت الغير مُناسب |
Yanlış zamanda, yanlış yerdeymiş. | Open Subtitles | في المكان و الزمان الخطأ |
James yanlış zamanda yanlış yerdeymiş. | Open Subtitles | جيمس) كان في المكان و الزمان الخاطئين) |
Ve aynı anda birden fazla yerdeymiş diyordunuz. | Open Subtitles | ثم تقولون أنها كان يجب أن تتواجد بمكانين بنفس الوقت |