Bir adama, bir yere gitmesini söyledin, daha sonra öldürüldüğünü duydun, ama nerede öldürüldüğünü bilmiyorsun, cesedi bulundu mu, onu da bilmiyorsun? | Open Subtitles | أخبرت الرجل أن يذهب إلى مكان ما وبعدها سمِعت أنه قتِل لكنك لا تعرف أين حدث ذلك |
Ona zihnindeki bir yere gitmesini mi söyledin? | Open Subtitles | أخبرته بأن يذهب إلى مكان ما في عقله ؟ هل تدركين من هو الشخص الذي طلبتِ منه ذلك ؟ |
Abed bu yılki değişimlerle ilgili zor zamanlar yaşıyordu ben de ona zihnindeki mutlu bir yere gitmesini söylemiş olabilirim. | Open Subtitles | كان (عابد) يشعر ببعض القلق بسبب كل التغييرات هذه السنة لذا ربما أكون أخبرته بأن يذهب إلى مكان سعيد في رأسه |
Bu yüzden sevkiyatın gitmesi gereken yere gitmesini sağlamanı istiyorum. | Open Subtitles | لهذا أريد منك أن تتأكد بأن الشحنة ستصل إلى المكان حيث يجب أن تكون |
En doğru yere gitmesini sağlayacağına eminim bugüne dek hep yaptığın gibi. | Open Subtitles | أثق أنك ستوصله حيث يجب أن يكون دائماً ما تفعل ذلك |