Silahını ateşlediği yere kadar tüm izlerini takip ettim. | Open Subtitles | لقد رافقته كل الطريق إلى مكان إطلاق النار. |
Bu yüzden yapacağınız şey beni saklandığı yere kadar takip etmek. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تتبعني إلى مكان اختبائه |
Vücut sıcaklığımı ayarlayabiliyorum, ama bir yere kadar. | Open Subtitles | أنا يمكنني تنظيم درجة حرارة جسدي ولكن فقط إلى حد ما |
Tüm o "çocuk düşe kalka büyür" saçmalığı bir yere kadar doğru çünkü en iyi hesaplanan planların bile ortadan kayboluveriyor. | Open Subtitles | "كل هراء "يتطلب الأمر مجتمع لتربية طفل مفيدًا إلى حد معين فقط لأنه حتى أفضل الخطط التى نظمتينها لحياتك بعناية وحذر |
Sonra devam et, devam et. Kitap insanların yaşadığı yere kadar. | Open Subtitles | ثم تستمر فى السير حتى تصل إلى حيث يعيش الناس الكتاب |
Ve o kadar hızlı ki o şey 4'ü bulduğunda yumruğun başlamasından, indiği yere kadar geçen zaman saniyenin yüzde dördüydü. | Open Subtitles | وبحلول الوقت الذي شيء ضرب أربعة هذه هي الطريقة السريعة ، من وقت لكمة بدأت إلى حيث هبطت |
Şimdi birbirinizin gözlerine bakın ve ruhunuzun müsaade ettiği yere kadar gideceğinize ant için. | Open Subtitles | والآن فلينظر كل منكم في عين أخيه وليعهد أن يجدّ في هذا الدرب ما وسعته في ذلك روحه |
Gittiği yere kadar dostum. | Open Subtitles | إلى ما تصل إليه اللعبة |
Ve seni kırık kolunun üstünde güvenli bir yere kadar 10 km. taşıdı mı? | Open Subtitles | وحملك ستة أميال حتى بر الأمان وساقه مكسوره؟ |
Benimle bir yere kadar gelir misin acaba? | Open Subtitles | أتسائل لو كان بإمكانك الذهاب إلى مكان أخر معي |
Tuzağı hazırlayıp daha sonra onu geldiği yere kadar takip edeceğiz. | Open Subtitles | علينا أن نوقعهم بالفخ بحيث نستطيع تتبعهم إلى مكان الأطفال |
Siz girin içeri. Ben Cheong ile bir yere kadar gideceğim. Burada bekle biraz. | Open Subtitles | أنا سوف اذهب مع تشيونغ إلى مكان ما أبقي هنا قليلاً لا تذهبي إلى مكان أخر |
Git. Bir yere kadar zaman gösterecek. | Open Subtitles | إذهب. إلى حد ما، الوقت سيخبرنا. |
Bir yere kadar anlarım. Gençsin, güzelsin. | Open Subtitles | إلى حد ما أتفهم كونك لا زلت شابة وجميلة |
Bir yere kadar inandırıcıydın ama sonra batırdın. | Open Subtitles | أنه ساحر إلى حد ما, أما الأن فهو محزن |
Buradan, geldiği yere kadar uzanır. | Open Subtitles | إنها تصل من هنا إلى حيث أتت من البداية أين؟ |
Elbette bes milyon degil ama en azindan gidecegimiz yere kadar bize yetebilir. | Open Subtitles | إنها لا تعادل الخمسة مليون ، لكنها ستكفينا لنذهب إلى حيث نريد |
Beş nehrin birleştiği yere kadar rehberlik edeceğim. O bir büyücü. | Open Subtitles | سأغني لكم إلى حيث مكان الأنهار الخمسة تلتقي |
Şimdi birbirinizin gözlerine bakın ve ruhunuzun müsaade ettiği yere kadar gideceğinize ant için. | Open Subtitles | والآن فلينظر كل منكم في عين أخيه وليعهد أن يجدّ في هذا الدرب ما وسعته في ذلك روحه |
Gittigi yere kadar dostum. | Open Subtitles | إلى ما تصل إليه اللعبة |
Ve seni kırık kolunun üstünde güvenli bir yere kadar 10 km. taşıdı mı? | Open Subtitles | وحملك ستة أميال حتى بر الأمان وساقه مكسوره؟ |