| Sonra Morrison çıktı ve yere yığıldı. | Open Subtitles | ثم خرج موريسون, وسقط على الأرض |
| Bunu duyan Ludendorff kriz geçirdi. Ağzından köpükler çıkarak yere yığıldı. | Open Subtitles | عندما سمع "لودوندورف" ذلك عانى من نوبة وسقط على الأرض وإمتلأ فمه بالرغوة ، |
| Orada oturmuş okuyordu ve bir anda yere yığıldı. | Open Subtitles | لقد انهارت. لقد كانت جالسه تقرأ |
| Muhammad Ali'nin arka arkaya yumrukları ile yere yığıldı! | Open Subtitles | لقد سقط بسبب الضربات المتلاحقة ! "التى تلقاها من "محمد على |
| Şüpheli yere yığıldı. | Open Subtitles | المشتبه به هَبطَ. |
| Yaşlı herif resmen olduğu yere yığıldı kaldı. | Open Subtitles | الرجل العجوز فقط, لقد انهار فقط في مكانه |
| Gırtlağında sopayla birlikte yere yığıldı ve kanlar içinde nefes almaya çalıştı. | Open Subtitles | سقط على الأرض والعصى بحلقه يحاول التنفس من خلال مجرى الدم |
| Ben de ona ateş ettim. yere yığıldı. | Open Subtitles | وقمت بتبادل النار معه وسقط |
| yere yığıldı kaldı, muhtemelen aşırı dozdan. | Open Subtitles | وسقط من جرعه ذائده |
| Yemek yiyordu ve bir anda yere yığıldı. | Open Subtitles | لقد كان ياكل وسقط قجأة |
| Yanımdaki adam vurulup yere yığıldı. | Open Subtitles | الرجل الذي بجانبي أصيب وسقط |
| Öylece yere yığıldı. | Open Subtitles | لقد انهارت فحسب |
| Kızın biri yere yığıldı. | Open Subtitles | - لقد انهارت فتاة |
| Muhammad Ali'nin arka arkaya yumrukları ile yere yığıldı! | Open Subtitles | لقد سقط بسبب الضربات المتلاحقة ! "التى تلقاها من "محمد على |
| Adam birden yere yığıldı. | Open Subtitles | لقد سقط بطريقة بشعة |
| - Baban, bir anda yere yığıldı. | Open Subtitles | -إنه أبوكِ، لقد سقط مغشيّاً عليه |
| Ona bir daha kendisini görmek istemediğimi söyledim ve sonra yere yığıldı. | Open Subtitles | و لقد اخبرتة انني لا اُريد رؤيتة مرة آخري ...و بعد ذلك هو لقد انهار... |
| Babam yere yığıldı. | Open Subtitles | والدي سقط على الأرض. |