Hatıra aldıklarını sakladığı özel bir yeri var. | Open Subtitles | كان لديه مكان خاص مكان يحتفظ فيه بتذكاراته ويقيم فيه |
Albert Doreen'i seviyor. Biddy Fox'un gizli bir yeri var. | Open Subtitles | البرت يحب دورين بريدى فوكس لديه مكان سريا |
Matematik, fizik ve diğer her şeyin de yeri var elbet. | TED | لذلك هناك مكان للرياضيات و الفيزباء و كل ذلك |
YıIın bu zamanı gidebileceği sadece bir yeri var. | Open Subtitles | وفي هذا الوقت من السنة، هناك مكان واحد تقصده. |
Kertenkele kız. Arka tarafta, ağladığı özel bir yeri var. | Open Subtitles | لديها مكان خاصّ على الدرج الخلفي حيث تذهب للبكاء فيه. |
Sıkça gittiği bir kamp yeri var ama bir kurdu ormanda takip etmek ona bir nevi saha avantajı sağlamak olur. | Open Subtitles | هناك موقع للتخيم يستعمله كثيراً لكن ملاحقه ذئب في الغابه تمنحه ميزة الأرض نوعاً ما |
Her eşyanın kendi yeri var gibi. | Open Subtitles | مستندة على وسادتِه، كُلّ شيء لَهُ مكانُه. |
Sosyal hayatımızda kesinlikle yeri var, ama gerçektende mahkemede yeri var mı? | Open Subtitles | بالتأكيد لديهم مكان في المجتمع، ولكن هل لديهم حقا مكان في محكمة قانونية؟ |
Kıymetli şeylerini sakladığı bir yeri var. Nasıl girileceğini biliyorum. | Open Subtitles | يملك طه غرفة محصنة يضع فيها الأشياء القيمة، وأعرف كيف أدخل إليها |
Başkomiserim, D'angelo'nun şehir dışında bir yeri var. | Open Subtitles | يا كابتن دي انجليوا لديه مكان بعيد عن المدينة |
- Aslan Kapısında yeri var. | Open Subtitles | لديه مكان هناك عند بوابة الأسد |
Ufak bir yeri var, ama guzel idare ediyor. | Open Subtitles | لديه مكان صغير, لكنه أعده جيدا |
Brian Williams'ın da orada bir yeri var. | Open Subtitles | .براين وليامز لديه مكان هناك "براين وليامز: مدير تحرير أحد الجرائد الأمريكية" |
Kalacak yeri var mı öğrenmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تعرف إن كان لديه مكان ليبقى به |
Bak, Kevin'ın gizli bir saklanma yeri var. | Open Subtitles | نظرة، كيفن لديه مكان للاختباء سري. |
Tekrar toparlanmanız için düzgün bir kamp yeri var. | Open Subtitles | هناك مكان محترم للتخييم فقط للخلف قليلاً |
kasımda yaptığı şeyler için cehennemde yeri var. | Open Subtitles | هناك مكان مخصص فيه كل من امسكنا |
Ama şurada engelliler için park yeri var. | Open Subtitles | هناك مكان للمعاقين هنا. أجل، أجل.. |
Kertenkele kiz. Arka tarafta, agladigi özel bir yeri var. | Open Subtitles | لديها مكان خاصّ على الدرج الخلفي حيث تذهب للبكاء فيه. |
Aslına bakarsan bu hayat dolu insanın benim kalbimde de özel bir yeri var. | Open Subtitles | في الحقيقة هذه المخلوقة البشرية لديها مكان خاص |
80 kilometre falan ötede bir CIA gözlem yeri var. | Open Subtitles | هناك موقع لوكالة الإستخبارات المركزية على بعد خمسين ميلاً. |
Nehrin çok güzel bir yeri var, orada fotoğraf çekip... | Open Subtitles | هناك موقع رائع للنهر، حيث يُمكنكِ أن.. |
Sapkınlığın da yeri var. | Open Subtitles | الانحراف لَهُ مكانُه. |
Pekâlâ, ailemin bir yeri var bir kulübe yani, tamam mı? | Open Subtitles | ...حسناً ، والدي لديهم مكان كوخ ، حسناً؟ |
Kıymetli şeylerini sakladığı bir yeri var. Nasıl girileceğini biliyorum. | Open Subtitles | يملك طه غرفة محصنة يضع فيها الأشياء القيمة، وأعرف كيف أدخل إليها |