"yerim yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس لدي مكان
        
    • لا مكان
        
    • ليس لديّ مكان
        
    • يوجد مكان
        
    • ليس لدى مكان
        
    • ليس لدي أي مكان
        
    • ولا مكان
        
    • مكان لدي لأذهب اليه
        
    • ليس عندي مكان
        
    • ليس لدىّ مكان
        
    • ليس لدي مكانًا
        
    • لديّ مكانٌ
        
    • لدي مكانٌ
        
    • لا أملك مكاناً
        
    • أو مكاناً
        
    Rose'u içinde ölümüne sıkıştırıyorsun. Ama gidecek bir yerim yok. Open Subtitles لكن ليس لدي مكان لأذهب إليه، فجلدي الأصلي قد مات
    Oh, pazartesi günkü duruşmaya kadar gidecek bir yerim yok. Open Subtitles ليس لدي مكان لأذهب له حتى جلسة الإستماع يوم الإثنين
    Gitmeden önce ona açıklamış olmama rağmen. Kaçacak bir yerim yok kardeşim. Open Subtitles رغم أنّه لا مكان أفرّ إليه كما شرحتُ له قبل أن يرحل
    Umarım uğramamın sakıncası yoktur. Evden yeni çıktım ve gidecek başka bir yerim yok. Open Subtitles آمل ألا تمانع زيارتي، ليس لديّ مكان آخر أذهب إليه
    Gidecek başka yerim yok. Ve kardeşim Amy, biz kilisedeyken kafasını uçurdu. Open Subtitles لا يوجد مكان آخر أذهب اليه وأطلقت النار على رأس شقيقتي بينما كنا في الكنيسة
    Bagel mi? - Bagel. Son 200 dolarımı sana harcadım ve kalacak yerim yok mu şimdi? Open Subtitles اللعنة, اعطيتك اخر 200 دولار املكهم ليس لدي مكان اقيم فيه؟
    Hadi dostum. Bu gece başka gidecek yerim yok. Open Subtitles هيا, صديقي , ليس لدي مكان اخر اذهب له الليلة
    Haydi dostum. Bu gece başka gidecek yerim yok. Open Subtitles هيا, صديقي , ليس لدي مكان اخر اذهب له الليلة
    Gidecek hiçbir yerim yok ve Jeanne'le karşılaşmak istemiyorum. Open Subtitles ليس لدي مكان اذهب اليه ولايمكنني مواجهة جيني
    Bilmiyorum bu akşam planın var mı yeni elbise aldım ama giyecek yerim yok. Open Subtitles لا أعرف إن كانت لديك مشاريع الليلة؟ و لكين لدي ثوب جديد و ليس لدي مكان لأذهب إليه
    Derek beni bağışla ama... başka gidecek yerim yok. Open Subtitles ليس لدي مكان آخر لأذهب أليه فقط أردت إعلامكِ اني طلبت توصيل السرير الجديد اليوم آمل أن يعجبكِ
    Şu an için kalıcı bir yerim yok ama bazı geceler sığınakta kalıyorum. Open Subtitles كما تعلمين . لا مكان ثابت . ولكني أبقى في الملجاء أحياناً
    Katlanılır gibi değil. Yapacak hiçbir şeyim ve gidecek hiçbir yerim yok. Open Subtitles الأمر لا يطاق لا شيء أفعله و لا مكان أقصده
    Birincisi, bir oyunda rolüm var ama bu akşam uyuyacak yerim yok. Open Subtitles رقم واحد، لدي عمل في مسرح (برودواي) ولكن لا مكان لي للمبيت
    Kalacak yerim yok ve çok yorgunum. Open Subtitles ليس لديّ مكان لأنام به ، و انا اشعر بالتعب
    Hayır! Medeniyetten uzak bir durum! Gidecek hiçbir yerim yok! Open Subtitles كلاّ، ذلك فعلٌ همجي ليس لديّ مكان للذهاب إليه
    Her neyse, hayatımı yaşayacak kadar eşya alsam bile koyacak yerim yok çünkü sevgilimin gerçekten ona taşınmamı isteyip istemediğinden emin değilim sebebi de dairesini vibratörüyle yakan sorumsuz canavarın teki olmam! Open Subtitles على كُل حال حتى وان أشتريت كل اغراض الكون ، لا يوجد مكان لي لكي اضعها لاني لست مُتأكده من ان هذا الرجل يريدني ان انتقل
    Üzgünüm, Bob, gidecek başka yerim yok. Open Subtitles أنا آسف يا بوب لكن ليس لدى مكان آخر أذهب إليه
    Gidecek bir yerim yok Open Subtitles وبعبارة أخرى، ليس لدي أي مكان أخر لأذهب إليه إذا طُردت من القسم أقسم بالله
    Hiç param yok gidecek yerim yok, arabam onda, eşyalarım onda. Open Subtitles لا املك المال ولا مكان للذهاب إليه لديه سيارتي .. أشيائي
    - Gidecek bir yerim yok. Open Subtitles لا أعلم لا مكان لدي لأذهب اليه
    Aslında gidecek yerim yok. Open Subtitles ليس عندي مكان اذهب اليه في الحقيقة
    Dar Deniz'i geçip de geldim. Gidecek başka bir yerim yok. Open Subtitles "لقد عبرت "البحر الضيق ليس لدىّ مكان آخر أذهب إليه
    - Kalacak başka bir yerim yok. Open Subtitles ليس لدي مكانًا آخر أمكث فيه. حقًا؟
    Bundan başka bir şeyim yok. Kaçacak bir yerim yok. Open Subtitles هذا المكان الوحيد الذي أعرفه ليس لديّ مكانٌ آخر لأهرب إليه ..
    Gidecek bir yerim yok ve tüm gün işteymişim gibi davrandım. Open Subtitles ليس لدي مكانٌ لأذهب إليه وعلي التظاهر أني في العمل طوال اليوم
    Sevgilim yok işim yok, bu dünyada bir yerim yok. Open Subtitles لا أملك فتاتي، لا أملك عمل، لا أملك مكاناً في هذا العالم.
    Onun için ne param, ne giysim, ne de kalacak yerim yok. Çıkıp gittim. Open Subtitles لهذا السبب لا أملك مالاً أو ملابس أو مكاناً لأبقى فيه لقد رحلت فقط هكذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more