| Bir kaç yerde durup, yerimizden emin olmalıydık. | Open Subtitles | أوه، نحن يجب أن نكون قادرون على الضرب موقعين، يثبّت موقعنا. |
| Hayır, aletlere göre, yerimizden kıpırdamadık bile. | Open Subtitles | ليس طبقاً لمعداتنا، لم نغادر موقعنا مطلقاً. |
| Ama majesteleri, bize yerimizden ayrılmamamız söylendi. | Open Subtitles | ولكن يا سيدي لقد تلقينا أوامر أن لا نترك موقعنا |
| Sonra, papazlardan birisi bizi ve karacayı gördü bize yerimizden kımıldamamızı yoksa cezalandıracağını söyledi. | Open Subtitles | بعدها رآنا أحد القساوسة، و رأى الفرس طلب منا أن لا نحركة، و أن نتوقف عن ذلك |
| Sonra, papazlardan birisi bizi ve karacayı gördü bize yerimizden kımıldamamızı yoksa cezalandıracağını söyledi. | Open Subtitles | بعدها رآنا أحد القساوسة، و رأى الفرس طلب منا أن لا نحركة، و أن نتوقف عن ذلك |
| O bağlantı Cenevre'deki yerimizden yapılmış. | Open Subtitles | الارسال الذى أرسل من موقعنا فى جنيف. |
| Şu anki yerimizden 3.2 mil uzakta. | Open Subtitles | 3.2ميلا من موقعنا الحالي |