| yerinde olmak istemezdim. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون بمكانك كل وجبات العشاء التي تناولتها معه |
| Kesinlikle senin yerinde olmak istemezdim. Joelle ile birlikte, biz sadece küçük bir açık sekiz top oynuyorduk. | Open Subtitles | ولا شيء يَقُولُ بأنّني لا أريد أن أكون لك مثل هذا جويل وأنا، نحن كُنّا |
| Peşine düştüğü adamın yerinde olmak istemezdim. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أكون الرجل الذي يعارضه. |
| Vay,demek bu gece kız arkadaşının ailesiyle tanışıyorsun. Çok kötü,senin yerinde olmak istemezdim. | Open Subtitles | ستقابل أهل حبيبتك الليلة لا أود أن أكون مكانك |
| - ... yerinde olmak istemezdim. - İstemez miydin, Thomas? | Open Subtitles | لا أتمنى أن أكون مكان السيد بايتز ولو أعطوني كل شاي الصين |
| Görüşmek üzere. yerinde olmak istemezdim. | Open Subtitles | أراكِ لاحقاً و لا أريد أن أكون مكانكِ |
| Onun yerinde olmak istemezdim. | Open Subtitles | *حسناً ، لا أريد أن أكون في حذائه ملاحظة : هذه كناية عن قول : |
| Ve bu olduğunda onun yerinde olmak istemezdim. | Open Subtitles | وعند حدوث ذلك، لا أريد أن أكون هي. |
| O insanın yerinde olmak istemezdim. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أكون مكان تلك الآدمية. |
| Görüşürüz, yerinde olmak istemezdim. | Open Subtitles | أراك لاحقًا، لا أريد أن أكون مكانك |
| O adamın yerinde olmak istemezdim. | Open Subtitles | ورئيسهم، لا أريد أن أكون مثله. |
| Görüşürüz, yerinde olmak istemezdim. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون مثلك |
| Senin yerinde olmak istemezdim. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أكون مثلك. |
| Angela'yla uğraşmak zorunda olanların yerinde olmak istemezdim. | Open Subtitles | هؤلاء الأوغاد لا أريد أن أكون مكانهم فى حرب (أنجيلا) عليهم |
| Eğer önce ona danışmadan böyle bir şey yaptığını duyarsa bunu öğrendiğinde senin yerinde olmak istemezdim. | Open Subtitles | إن علم بأنك فعلت شيئاً دون إخباره بذلك أنا لا أود أن أكون مكانك حين يكتشف ذلك |
| Kesinlikle şimdi Beck'in yerinde olmak istemezdim. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنني لا أريد أن أكون مكان (بيك) في هذه اللحظة |