Zoepounder'lar sevkıyat yerini biliyordu bu yüzden nereye gittiğini de biliyordur. | Open Subtitles | العصابة الهاييتية، عرفوا بالضبط وقت ومكان ضرب البضاعة لذا ظننا أنهم عرفوا أين المال |
Ki kendisi tutuklamanın gerçekleşeceği kesin zamanını ve yerini biliyordu. | Open Subtitles | والتي عرفت وقت ومكان الأعتقال |
Bu adam ya çok şanslıydı ya da kameranın yerini biliyordu. | Open Subtitles | إما أنّ الرجل محظوظ جدا أو أنّه عرف بالضبط مكان وجود الكاميرا. |
Bu adam ya çok şanslıydı ya da kameranın yerini biliyordu. | Open Subtitles | "إما أنّ الرجل محظوظ جدا أو أنّه عرف بالضبط مكان وجود الكاميرا." |