Ve kayıp genomorphların yerini bulmak için ikimizi de kullandın. | Open Subtitles | وأنت أستعملت كلانا لتحديد مكان الجينومورفس المفقودين |
Git anneye anevrizmanın yerini bulmak için serebral anjiyo yapmamız gerektiğini sonra da tamir etmek için ameliyat gerektiğini söyle. | Open Subtitles | اذهبي و اخبريهما انها بحاجة لتخطيط اوردة الدماغ لتحديد مكان ام الدم ومن ثم عملية لإصلاحها |
Pandora'nın yerini bulmak için kullanabiliriz diye düşündük. | Open Subtitles | نعتقد بأنه يمكننا أستخدامها لتحديد مكان باندورا |
Şehirlerin yerini bulmak için koordinat kullandık. | Open Subtitles | لقد استخدمت الاحداثيات لتحديد موقع المدن |
Aram, Kara Kitle'nin yerini bulmak için onu kullanabilir. | Open Subtitles | (ينبغي أن يكون (آرام) قادراً على إستخدامها لتحديد موقع (بلاك ماس |
Hector'un yerini bulmak için bir ödül koyacağız. | Open Subtitles | . (نجمع مكافأةً، لتحديد موقع (هيكتور |
Birinin yerini bulmak için onu aklından geçirmesi yeterli. | Open Subtitles | إذ يمكنها معرفة مكان أيّ أحد بمجرّد التفكير به |
Molly Walker adında bir Evo'yu bulmak için dosyalarıma ihtiyacım var. Birinin yerini bulmak için onu aklından geçirmesi yeterli. | Open Subtitles | أحتاج ملفّاتي لتتبُّع متطوّرة تدعى (مولي ووكر) إذ يمكنها معرفة مكان أيّ أحد بمجرّد التفكير به |
Margrove gerçek taşın yerini bulmak için elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | (مارغروف) يفعلُ كلَ شيءٍ ممكن لتحديد مكان الحجر الحقيقي |