"yerinize" - Translation from Turkish to Arabic

    • بدلاً
        
    • مقعدك
        
    • نيابة
        
    • لمقعدك
        
    • مواقعكم
        
    • بديلك
        
    • عوضاً
        
    • أماكنكم
        
    • مقاعدكم
        
    • بدلاءكما
        
    Bunu yakacaktınız ama sonra karınız sizin yerinize yapmayı teklif etti. Open Subtitles كنت ستقوم بحرقها ولكن زوجتك عرضت عليك القيام بهذا بدلاً منك
    Doğru tanrının sizin yerinize bizi.. seçmiş olduğunu bilmek can yakıyor olmalı. Open Subtitles لا بد يؤلمك لمعرفة أن الرب الحقيقي الواحد قد أختارنّا بدلاً عنكم.
    - Müsaadenizle, madame, bir saniye yerinize oturabilir miyim? Open Subtitles لو سمحتِ لي يا سيدتي هل يمكن أن أستخدم مقعدك قليلاً ؟
    Affedersiniz bayım. yerinize oturmanız gerekiyor. Open Subtitles المعذرة سيدي، عليّ أن أطلب منك الجلوس في مقعدك
    Görev gücünü sonlandırın yoksa bunu sizin yerinize dostlarım ve ben yaparız. Open Subtitles ينبغي أن تنهي مشروعك وإلا أنا وأصدقائي سننهيه نيابة عنك
    Sizden geri dönüp yerinize oturmanızı isteyeceğim. Open Subtitles انا مضطرة لان اطلب منك ان تعودي لمقعدك
    yerinize dönün! Tüm silahları doldurun! Open Subtitles عودوا الى مواقعكم أعيدوا شحن جميع البنادق
    yerinize birini bulacağımdan oldukça eminim ben. Open Subtitles لابأس ، إنني متأكدة .. أننا جميعاً سنجد طريقة . للتوافق مع بديلك الجديد
    Geçen gün barbeküde tanıştık ve yanlışlıkla sizin yerinize beni arayıp duruyor. Open Subtitles لقد قابلتها فى حفل شواء فى أحد الايام. و تستمر بالاتصال بي عوضاً عنكم يا شباب،بالخطأ.
    Sizin yerinize, onların zaferle dönmelerini görmeyi umuyordum. Open Subtitles لقد كنت أتمنى أن أراهم يعودون ثانية منتصرين بدلاً منكم
    Talebiniz üzerine sizin yerinize cinsel taciz seminerine katılmıştım. Open Subtitles كما طلبت لقد انضممت الى ندوة التحرش الجنسى بدلاً منك
    Önemli değil. Bunu sizin yerinize yapacak genç bir çalışanımız var. Open Subtitles لا عليك ، لدينا موظف شاب سيقوم بذلك بدلاً عنك
    Alicia sizin yerinize kendi saatlerini azalttı. Open Subtitles لقد قلّصت أليشا من ساعاتها بدلاً من ساعاتكم
    Ön sıradaki yerinize geçer misiniz lütfen? Open Subtitles يجب أن تتوجه أماماً لتجلس علي مقعدك في الصف الأمامى
    Efendim, yerinize geçmeniz gerekiyor. Open Subtitles سيدي انا مضطر لان اطلب منك ان ترجع الى مقعدك
    Durun! yerinize oturun! Durun! Open Subtitles أنتظر ,أنتظر , رجاء أبقى في مقعدك أنتظر , أبقى في مقعدك , رجاءا
    - Harika olur. Sizin yerinize yaparım. Open Subtitles سيكون هذا رائع، يمكنني القيام بذلك نيابة عنك
    Paranız ve notlarınız yeterli değilse karar büyük ölçüde sizin yerinize verilir. Open Subtitles وإن لم تكن تملك المال ولا الدرجات الكثير من القرارات تتخذ نيابة عنك
    - Lütfen yerinize oturun, binbaşı. Open Subtitles من فضلك , عد لمقعدك ايها القائد
    - Lütfen oturun. - Tamam. yerinize oturun, baylar. Open Subtitles نعم افعل خذوا مواقعكم ايها السادة
    Sizin yerinize geçecek kimsenin tavuğuna kışt demeyecek yüzsüz bir bir fırsatçı olacak. Open Subtitles بديلك سيكون مجهول هوية خدم لبعض الوقت والذي لن يلاعب حتى أوزة
    Ben sizin yerinize içeyim o zaman. Open Subtitles حسناً، سأشربه عوضاً عنك.
    Lütfen yerinize kalın. Bu nöbet geçici. Hemen kendine gelir. Open Subtitles فلتبقوا في أماكنكم إنها وعكة قصيرة سيفيق منها بعد قليل
    Bayanlar ve baylar Kuzey Dakota'ya inişe geçerken lütfen yerinize oturup, kemerleriniz bağlayınız. Open Subtitles سيداتي وسادتي سارعوا بربط احزمة مقاعدكم لتتاح لنا الاولوية للهبوط بشكل جيد بشمال داكوتا
    yerinize geçecek kişiler gelene kadar projenin geleceği sizin ellerinizde, Open Subtitles حتى يصل بدلاءكما مستقبل المشروع بين أيديكما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more