Yani onu, Justine'in olay yeriyle ilişkilendiremiyoruz. | Open Subtitles | مما يعنى اننا غير قادرين على وضعها وحدها بمسرح الجريمة |
Onu olay yeriyle ilişkilendirebilecek sağlam kanıtlar bulana kadar elimizde ki tek şey neden yapmış olabileceği. | Open Subtitles | مالم يكن لدينا ارتباطاَ علمياَ قوياَ يصله بمسرح الجريمة كل ما لدينا هو دافع |
Olay yeriyle arasında bağlantı kurabilsek işimize yarardı. | Open Subtitles | سوف يساعد إذا أمكننا أن نربطه بمسرح الجريمة. |
- Cinayet yeriyle bağlantısını kurabilecek fiziksel bir kanıtın var mı? | Open Subtitles | ألديك أية أدلة مادية تربطه بموقع جريمة القتل؟ ليس بعـد. |
Kedi tüyü. Bu kadının ilk olay yeriyle bir bağlantısı var. | Open Subtitles | انها مرتبطة بموقع الجريمة الاول |
Biz de olay yeriyle bağlantısını kuramıyoruz. | Open Subtitles | ولا يمكننا ربطه بموقع الجريمة. |
Siz ikiniz olay yeriyle cesedi inceleyin. | Open Subtitles | أنتما الأثنان تكفلوا بمسرح الجريمة و الجثة |
Bu buluşmanın, sabahki olay yeriyle alakası olduğu kesin. | Open Subtitles | بوضوح، أن هذا له علاقة بمسرح الجريمة الذي حدث هذا الصباح. |
Olay yeriyle bağlantısı olduğunu gösteren kanıtımız var. | Open Subtitles | لدينا دليل يربطه بمسرح الجريمة. |
Yani, Elimizde Zarco'yu... olay yeriyle ilişkilendirecek hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | تربط (زاركو)بمسرح الجريمة |
Reiner Eren'in yeriyle fazlaca ilgili görünüyor muydu? | Open Subtitles | هل بدى (راينر) مهتمًا أكثر من اللّازم بموقع (إيرين)؟ |