"yerleşmiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • استقر
        
    • استقرت
        
    • إستقر
        
    • المسبقة
        
    • استقروا
        
    Buraya yerleşmiş olmalı. Open Subtitles لا بد أنه استقر هنا
    8 yıl önce koruyucu vasisi Louise Jones ile Boston'a yerleşmiş. Open Subtitles انه الصبى الوحيد المطابق لقد استقر فى بوسطن منذ 8 سنوات (الوصى بالتبنى (لويز جونز
    Ailem Uganda'nın başkenti olan Kampala'ya yerleşmiş sürekli bir mülteci göçüne katıldı. TED انضمت عائلتي لنُزوح منظم من اللاجئين والتى استقرت في عاصمة أوغندا، كامبالا.
    Bu süre içerisinde de senin seçtiğin tesise yerleşmiş olur. Open Subtitles وفي هذه الأثناء ستكون قد استقرت في أي مصحة ستختارها
    Besinci devre arası senin olacak. Herkes yerleşmiş... ... birkacbiraicmisolacak. Open Subtitles الجولة الخامسة ستكون لك، سيكون الجميع قد إستقر وتناول البيرة
    Annemle tanıştıktan sonra Kansas'a yerleşmiş. Open Subtitles إستقر فى ... إقليم كانسس . بعد مقابلته لوالدتى
    Şimdi, sıradaki yerleşmiş fikir; sosyal gelişme gösterebilmeleri için ülkelerin ve insanların çok zengin olmaları gerektiği. Okuyan kızlar ve doğal afetlere hazır olma durumu gibi. TED الآن، الفكرة المسبقة التالية هي أولى البلدان والناس يجب أن يكونوا جدا جدا أغنياء للحصول على التنمية الاجتماعية مثل الفتيات في المدارس والاستعداد لمواجهة الكوارث الطبيعية.
    Bunların yaklaşık üçte biri, çoğu Batı Kıyısı'na yerleşmiş ve yıllardır orada yaşayan göçmenlerdi. TED حوالي الثلث منهم مهاجرين، الكثير من الذين استقروا في الساحل الغربي وعاشوا هناك لعقود.
    - Evet, 5 yıl önce New York'un Willow Creek kasabasına yerleşmiş görünüyor. Open Subtitles -أجل، يبدو وكأنّه استقر في بلدة صغيرة في (نيويورك) تُدعى (ويلو كريك) قبل نحو خمس سنواتٍ.
    Minnesota'ya yerleşmiş. Open Subtitles استقر في (مينيسوتا).
    Burada yerleşmiş koyunlar Snow Mountain diyorlar. Open Subtitles الأغنام التي استقرت هنا تسميها الثلوج الجبل.
    Dediklerine göre, dönüp dolaşıp, buralarda bir yere yerleşmiş. Open Subtitles ...لكن تم اقتراح أنها استقرت بهذه المنطقة
    66 numaraya yerleşmiş gibi. Open Subtitles يبدو أنها استقرت عند المنزل 66
    Belli ki, avının en sevdiği yemek noktasına yerleşmiş. Open Subtitles واضج أنه إستقر في موقعه المفضل للغداء
    Özellikle mimari aracılığıyla yerleşmiş fikirlere meydan okumaya, sınırları zorlamaya ve yenilik yapmaya çalışıyorsun, sadece etrafımızda olanları kullanıyor olsak da ve hep gözden kaçırırız. TED خصوصاً في فن العمارة، حيث تحاول جاهداً أن تتحدى المفاهيم المسبقة وتتخطى الحدود وتبتكر، حتى وإن استخدمنا ما يوجد حولنا ونغفله طوال الوقت.
    Sizi, sürüngenlerle ilgili önyargılarınızdan, yerleşmiş korku ve düşüncelerinizden vazgeçirmek istiyorum. TED أريد منكم أن [تنقوا رؤوسكم] من الأفكار المسبقة الخاصة بكم، الخاصة بالمخاوف والأفكار المسبقة حول الزواحف.
    Uzun yıllar önce Almanya'dan göç eden küçük bir topluluk oraya yerleşmiş. Open Subtitles هنالك جالية من المهاجرين الألمان الذين استقروا هناك لبعضة عقود.
    ..yeni oluşmus vadiye yerleşmiş, ilk atalarımızdan başlayarak. Open Subtitles بدءا... بأسلافنا السابقين، الذين استقروا في الصدع الذي تشكل حديثا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more