"yerleştirdin" - Translation from Turkish to Arabic

• زرعت
• دسست
• بزرع
• وضعتي

Karargaha cihazı sen yerleştirdin.
لقد زرعت الجهاز في المكتب الرئيسي، أليس كذلك؟

Silahı yerleştirdin.
وقد أدركت أنّه فقد ذاكرته. أنت زرعت المُسدّس في منزله.

-Nasıl yaptığını bilmiyorum ama o bıçağı yerleştirdin.
لا أعرف كيف فعلت ذلك ولكنك زرعت تلك السكين

Gerçek şu ki, o serumu sen yerleştirdin.
الحقيقية أنك دسست قارورة المصل

Demek bu zavallı Arabı buraya yerleştirdin.
إذن ، أنت قمت بزرع هذا العربى المسكين ليقوم بالعمليه

Hill yada karısını zan altında bırakmak için belladonayı onun gözlerine yerleştirdin .
وضعتي البيلادونا في عينها لتوريط هيل او زوجته

Yani, New York'taki ofisine bombayı sen yerleştirdin.
اذا انت زرعت قنبلة في مكتبه فى نيويورك هذا يبدو منطقيا لى

Başka bir yere tüplerden yerleştirdin mi?
هل زرعت زجاجات فى أى مكان آخر؟

Cinayet silahını onun bürosuna sen yerleştirdin değil mi?
لقد زرعت سلاح الجريمة في مكتبه، صحيح؟

Soruşturman esnasında sandalyenin altına bomba yerleştirdin.
زرعت قنبله تحت مقعدك خلال التحقيق

Delilleri sen yerleştirdin, değil mi?
أنت الذى زرعت الأدلة ، أليس كذلك ؟

Acıdı. Schottinger'a kendi fotoğraflarını ve şiirlerini yerleştirdin. - Brad de sana saygı duymadı.
زرعت صور لك أنت و قصائدك في محل (شوتينجر) و لم يحترمك (براد)

Başka tüp yerleştirdin mi?
هل زرعت أى زجاجات آخرى؟

Tabancayı geri götürüp Kuzen'in odasına sen yerleştirdin.
"لقد زرعت المسدس لدى منزل "كوز

Dinamiti yerleştirdin mi?
زرعت المتفجرات؟

O silahı sen yerleştirdin.
أنت دسست ذلك المسدس

Silahı ve kamerayı yerleştirdin.
دسست المسدس و آلة التصوير

Silahı üzerime sen yerleştirdin.
اتفقنا، أنت دسست ذلك للتو لي.

- Vericiyi yerleştirdin mi? - GPS sistemine bağladım.
-هل قمت بزرع جهاز الارسال نعم وربطة بنظام الجي بي اس

Parsons'a dinleme cihazı mı yerleştirdin?
لقد قمت بزرع آداه تنصت لدى باسونز؟ ؟

Sen koydun onu. Şu anda sen yerleştirdin.
.لقد وضعتي ذلك للتو .لقد وضعتي ذلك للتو

Henry Burns'ü virüsü tekrar üretmesi için başka bir tesise yerleştirdin.
لقد وضعتي (هنري برنز) في منشأةٍ جديدة كي يُعيد إبتداع الفيروس.