"yerleştiren" - Translation from Turkish to Arabic

    • زرع
        
    • لدس
        
    • لزرع
        
    • وضع هذه
        
    • الرجل الذي وضع
        
    Şunu da belirtmeliyim ki, New York'ta o bombayı yerleştiren adam bir Amerikan vatandaşıydı. TED يجب أن أذكر أن الشخص الذي زرع القنبلة في مدينة نيويورك، كان مواطنًا أمريكيًا.
    Bombayı arabama yerleştiren kişiyi teslim et. Yarın sabaha kadar silahlarınızı ve patlayıcılarınızı bana teslim edin ve her şey aramızda kalsın. Open Subtitles سلّمي من زرع القنبلة في سيارتي واسلحتكم ومتفجراتكم بصباح الغد
    Bombayı yerleştiren kişi, bizi buradan izlemiyormuş. Open Subtitles الشخص الذي زرع القنبلة لم يراقبنا من هنا.
    Arkadaşının evine uyuşturucu yerleştiren bu adamı yakalamak istiyorsan en iyi yöntem şantaj yapmak. Open Subtitles إذا planting drugs on your friend, كنت بحاجة لرجل لدس مخدرات لصديقك الابتزاز أسهل وسيلة لذلك
    Miller rıhtımların çevresine patlayıcı yerleştiren bir ekibi yönetiyordu. Open Subtitles ميلر سيقود فريق الهدم لزرع متفجرات حول احواض ايروس
    Buraya atom bombasını yerleştiren benim. Open Subtitles لا لا ، انا من وضع هذه القنبلة الذرية هنا
    Çantaya bombayı yerleştiren adamı yakaladık. Open Subtitles لقد قبضنا على الرجل الذي وضع القنبلة في الحقيبة
    Sana resmini gösterdiğimiz adam... bombayı yerleştiren O. Open Subtitles الصورة التي عرضناها عليك، هذا الرجل زرع القنبلة.
    Yani bombayı yerleştiren bunu biliyordu. Open Subtitles إذاً من زرع القنبلة كان يعلم ذلك
    Yalan bilgi yerleştiren ben değildim. Open Subtitles لم اكن الشخص الذي زرع المعلومات
    Oteldeki virüsü yerleştiren adam mı? Evet. Open Subtitles -الرجل الذى زرع الفيروس فى الفندق
    Daha da kötüsü de bombayı yerleştiren Güven casusunun Goa'uldların emri altında bunu yapmış olması. Open Subtitles والأسوأ من ذلك أنّ العميل الذي زرع القنبلة تصرّف على الأرجح بأوامر من الـ((غواوولد)) -ماذا؟
    Bombayı yerleştiren de patlatan da oydu büyük ihtimalle. Open Subtitles ربما هو من زرع و فجّر القنبلة
    Mike, senin müdürün motora izleyici yerleştiren adamla tartışacak değilsin ya. Open Subtitles ذلك الفتى يستكشف مايك)، أستتجادل مع الرجل) الذي للتو زرع مقتفي على رئيستك؟
    Cybertek, Deathlok'u yaptı, parçaları Quinn'e gönderdi ki o da "Kâhin" için çalışıyordu ki onun da Garrett olduğu ortaya çıktı, yani Ward'u otobüsümüze yerleştiren adam çünkü neden ölü kalmadığımı öğrenmek istiyordu. Open Subtitles "سايبرتك" صنعت "ديثلوك"، وأرسلت المعدات لـ(كوين) والذي كان يعمل بدوره لدى المستبصر، والذي اتضح أنه (جاريت)، وهو مَن زرع (وارد) على متن طائرتنا حتى يعلم سبب عودتي للحياة.
    Bombayı yerleştiren kesin Zoric'tir. Open Subtitles لابدّ أنّ (زوريتش) هُو من زرع القنبلة.
    Arkadaşının evine uyuşturucu yerleştiren bu adamı yakalamak istiyorsan en iyi yöntem şantaj yapmak. Open Subtitles إذا planting drugs on your friend, كنت بحاجة لرجل لدس مخدرات لصديقك الابتزاز أسهل وسيلة لذلك
    Miller rıhtımların çevresine patlayıcı yerleştiren bir ekip oluşturacak. Open Subtitles ميلر سيقود فريق الهدم لزرع متفجرات حول احواض ايروس
    Bir insanın beynine imgeler yerleştiren bir büyü varmış. Open Subtitles ...تبيّن أن هناك تعويذة لـ لزرع صور في عقل شخص آخر
    Bombayı yerleştiren kimse kameralardan uzak durmuş. Open Subtitles أي كان من وضع هذه القنبلة فقد عرف كيف يتجاوز كاميرات المراقبة
    Bombayı yerleştiren Henry'nin terslediği eski bir ajandı. Open Subtitles الرجل الذي وضع القنبلة كان عميلاً سابقاً الذي أدار له "هنري" ظهره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more