Ya onunla birlikte buraya yerleştirilen iki adam? | Open Subtitles | ماذا عن الشخصَيْن الآخرَيْن الذين نُقِلا معه؟ |
Aynı dönemde buraya yerleştirilen iki kişi daha var. | Open Subtitles | شخصان آخران نُقِلا في نفس الوقت |
Üst üste yerleştirilen iki zıt biyo-eterik dalganın birbirini iptal ettiği bir gerçek. | Open Subtitles | من الثابت أن موجتين متضادتين توضع إحداها فوق الأخرى،.. فـستلغي كلٌ منهما الأخرى |
Evin üstüne yerleştirilen uydu antenlerinden haberi yok mu? | Open Subtitles | ألم يسمع بالأطباق الصغيرة التي توضع أعلى المنزل؟ |
Görüntüler imha bölgesine yerleştirilen askeri kameradan alındı. | Open Subtitles | تم تجميعه سوياً من خلال كاميرات احمر الشفاة التى كانت موضوعة في أماكن حدوث العملية. |
Beynin motor korteksine yerleştirilen tek bir hücre ile başlıyor. | Open Subtitles | تبدأ مع خلية نانو واحدة مزروعة في لحاء الدماغ |
Ve aynı şey pencerelere yerleştirilen yarı saydam güneş pilleri için, sokakta kullanılan banklara entegre edilmiş güneş pilleri için ya da milyarlarca cihaza entegre edilmiş güneş pilleri için de geçerlidir ve bunlar Nesnelerin İnternet'ini oluşturacaktır. | TED | وينطبق الشيء نفسه على خلايا شمسية شفافة مدمجة بالنوافذ خلايا شمسية مركبة بالمرافق العامة او بالاحرى خلايا شمسية مدمجة في مليارات الادوات والتي ستشكل انترنت الاشياء |
Beyne yerleştirilen nabzı yükseltip patlama yaratan son teknoloji bir cihazımız var. | Open Subtitles | أحدث ما توصل إليه الفن نبض الشحن زُرعت في رأس الجمجمة |
Benimle birlikte buraya yerleştirilen iki Iraklıyı. | Open Subtitles | رجليْن عراقييْن نُقِلا معي |
Bu, bir bıçak olarak kullanmak için bir tutamaç içine yerleştirilen küçük kesiciler dizisi. | Open Subtitles | هذه مجموعة من الشفرات الصغيرة توضع في ماسكة لتستخدم كسكينة |
Sanırım burada yanlış dosyaya yerleştirilen bir değerlendirme kartı var. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك بطاقة تذكية موضوعة في الملف الخاطىء |
Beynin motor korteksine yerleştirilen tek bir hücre ile başlıyor. | Open Subtitles | تبدأ مع خلية نانو واحدة مزروعة في لحاء الدماغ |
Burada, sizi yakıt tasarruflu araç kullanmaya teşvik için arabanıza yerleştirilen bir tür eko gösterge paneli görüyorsunuz. | TED | هناك بعض من هذه "اللوحات البيئية" حاليا -- وهي لوحات مدمجة داخل السيارات والتي تحاول تحفيزك لتقود بشكل أكثر كفاءة من حيث استهلاك الوقود. |
Aslında sihirin bir kısmı ve buradaki eserlerdeki yenilik şu; çoğu kişi sanatçı filan değil, ya bilim insanı, ya mühendis, kaynakçı veya çöp toplayıcı ve onların çalışmaları meslekler arası sınırları aşıyor, bir yurttan (göçer çadırından) esinlenerek tasarlanmış bir origami mantar koruluğundan yapraklarına yerleştirilen 175.000 led lambasıyla etrafındaki seslere ve biyoritme tepki veren bir ağaca kadar. | TED | في الحقيقة، الجزء الساحر والإبداعي من الأعمال هنا هو أن العديد من صانعي الأعمال ليسوا فنانين على الإطلاق، ولكن مهندسين أو علماء أو عمال لحام أو جامعي قمامة، وتتجاوز أعمالهم الحدود الانضباطية، من بستان لعش الغراب المصنوع بفن طي الورق الذي نشأ من تصميم خيمة إلى شجرة تستجيب للأصوات والإيقاعات الحيوية التي تتواجد حولها من خلال 175 ألف لمبة ليد مدمجة بأوراقها. |
Ve Walter'ın bilgisayarına yerleştirilen solucan çok yıkıcı, orijinal kod olmadan üstesinden gelmeye uğraşarak harika vakit geçiriyor. | Open Subtitles | وأنّ تلك الدودة التي زُرعت في حاسوب (والتر) مُدمّرة جداً، وبدون الكود الأصلي، فإنّه يُعاني من التخلّص منها. |