"yerli yerinde" - Translation from Turkish to Arabic

• في مكانه
• عند أصابع يدي
• بمكانه الصحيح
• في موضعه
• طبّق

Ama bir teki var yalnız hep yerli yerinde duran.
ولكن لا يوجد سوى واحد فقط يبقى راسخاً في مكانه

Darbe için herşeyin yerli yerinde olduğu anlaşılıyor.
أعلم أن كل شيء في مكانه الصحيح بالنسبة للمقاومة

Her şey yerli yerinde gümrük makbuzu ile birlikte.
كل شي في مكانه يا أخي حتى فواتير الجمارك

# Her şey kusursuz halde Hepsi yerli yerinde
عند أصابع يدي ? ? كل شيء رائع ?

Her şeyin yerli yerinde olduğu yere dönmek güzel mi?
سعيدةٌ بالعودة، حيثُ كلّ شيءٍ . بمكانه الصحيح

Şimdi evine gideceksin ve her şeyin yerli yerinde olduğunu göreceksin.
الآن ستذهبين للمنزل وتجدين كل شيء في موضعه.

Her şey yerli yerinde.
كلّ شيء طبّق.

Ev tertemiz, her şey yerli yerinde olduğunda günün geri kalanında ne yapacağını düşünmekten başka bir işi kalmıyordu.
فعندما يكون المنزل نظيفاً وكل شيء موضوع في مكانه لم يكن لديها شيء تقوم به

Ayrıca, hiçbir şey yerli yerinde değil.
بالإضافة إلى ذلك لايوجد شئ في مكانه الصحيح

Ortağımızı güvende tutmak için, her mekanın ve isabet etmeden evvel her merminin riskini hesap etmeye çalışıyoruz. Bir şeyler yanlış giderse diye yedek plan hazırlıyoruz ve operasyonumuz başlamadan önce her şeyin yerli yerinde olduğundan emin oluyoruz.
للحفاظ على شركائنا آمنين, نحن نعمل على فهم مخاطر أي مكان وأي رصاصة قبل أن تنطلق, وضع خطة احتياطية إذا جرت الامور بما لا نشتهي, والتأكد أن كل شيء في مكانه قبل البدء في عملياتنا.

Her şey yerli yerinde.
قمت بالاعداد. وكل شيء في مكانه ، هيا

Endişelenecek bişey yok. Herşey yerli yerinde.
لا شيء لتقلق منه, كل شيء في مكانه

Her şey hazır mı? yerli yerinde mi?
هل كل شيء جاهز هل كل شيء في مكانه ؟

Güzel bir şekilde döşenmiş, her şey yerli yerinde.
جميلة بشكل واضح, كل شيء في مكانه

Onun için her şeyin yerli yerinde kalması gerek.
عليك أن تضع كل شيء في مكانه الأصلي

Bağlantıları kontrol edelim, her şey yerli yerinde olsun. Dikişleri patlamış mı bir kontrol edelim.
تفقدي الأنابيب، وتأكدي أن كل شيء في موضعه وأنه لم يفتح الغرز الجراحية.