"yerlilerden" - Translation from Turkish to Arabic

    • الهنود
        
    • المحلّيين
        
    • السكان الأصليين
        
    • السكان المحليين
        
    Demek istediğim, o herif siz yerlilerden biri olsa, anlardım. Open Subtitles أعني.. كنت سأفهم لو أنه كان واحد منكم أيها الهنود
    Ben olsam karımı yerlilerden geri almazdım. Open Subtitles لو كنت مكانك لما أردت أستعادة زوجتي من الهنود
    Bu kadar aşağıladığın şu "yerlilerden" daha şanslı. Open Subtitles محظوظٌ أكثر من أولئك الهنود الذين تحتقرهم جداً
    yerlilerden biri burada bir koy olduğunu söyledi tekneler yüzünden kirlenmiş. Open Subtitles أحد المحلّيين أخبرني أن الشاطئ هنا تم تلويثه بكل تلك القوارب
    Baharın gelmesiyle birlikte, yerlilerden yardım istediler. Open Subtitles في الربيع طلبوا مساعدة من السكان الأصليين
    ben yerlilerden biriyim. Open Subtitles نعم , انا احد السكان المحليين
    Onlardan, yerlilerden daha çok nefret ederler. Open Subtitles إنهم يكرهونهم أكثر مما أعتادوا أن يكرهوا الهنود
    yerlilerden arazileri alıp hisselere ayırıyor ve yerleşimcilere kiralıyor veya kendisi gibi toprak vurguncularına satıyor. Open Subtitles يشتري أراضي من الهنود يطردهم وبعدها يأجر للمستوطنين أو يبيعها لوسيط الأرض مثل نفسه
    yerlilerden çalıp üzerinize geçirdiğiniz arazide meclis üyeleri olarak genel mahkemede yerinizi alacaksınız. Open Subtitles سوف تجلس في المجلس كما حددت محكمة الرجال, حيث سوف تمنح عناوينكم ع الأرض أختلست من الهنود
    Bana o ruhlara inanan batıl inançlı yerlilerden biri gibi görünmüyorsun. Open Subtitles لا تبدو لي و كأنك أحد هؤلاء الهنود المؤمنين بالخرافات من يؤمنون بالأرواح
    Anne, bana yerlilerden bir şey satın alır mısın? Open Subtitles أمي، عليك ان تشتري لي شيئا من الهنود
    Dumore ailesi bu bölgeye yerleştiğinde, yerlilerden çalımışlar. Open Subtitles عندما عائلة " دمور " إستقرّتْ في هذه المنطقة ، سرقتها من الهنود
    Bu nehirleri yerlilerden daha iyi bilirim Open Subtitles أعرف تلك الانهار افضل من الهنود
    yerlilerden nefret ediyorum. Open Subtitles أَنا اْكرهُ الهنود.
    Randolph yerlilerden aldığımız arazide Kral'ın hak iddia etmesi için bir yol bulmaya çalışıyor. Open Subtitles راندولف) يحاول أن يجد ) وسيلة للملك للوضع للأدعاء بأن هذه الأرض اشترينا أياها من الهنود
    yerlilerden hiçbirinin gülmediğini fark edeceksiniz. Open Subtitles ستلاحظين أنه لا أحدس من المحلّيين يبتسم
    yerlilerden biri beni yere seriyordu. Open Subtitles كنت مطروحًا أرضًا.. من قبل أحد السكان الأصليين
    yerlilerden hiçbirinin gülmediğini fark edeceksiniz. Open Subtitles ستلاحظين أن لا أحد من السكان الأصليين يبتسم لكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more