Laf açılmışken, sen de yeteneğimden biraz almış gibisin. | Open Subtitles | بالمناسبة، يبدو أنّك ورثت شيئاً من موهبتي. |
Benim bu yeteneğimden çok mutlu oldu. | Open Subtitles | كان لدي احساس رائع تجاه موهبتي |
Fashion Week'e yeteneğimden ötürü girmedim. | Open Subtitles | أنا لم أدخل أسبوع الأزياء بسبب موهبتي |
Denge kurmak pek çok yeteneğimden biridir. | Open Subtitles | التقلب فقط واحد من العديد من مواهبي |
Pek çok yeteneğimden biridir. | Open Subtitles | إنّها واحدة من مواهبي العديدة. |
Bu herkesin,odamdan dışarıyı görme yeteneğimden korkmasıyla başlayan bir şey. | Open Subtitles | ذلك عندما بدأ كل شخص خوف قدرتي للرؤية من غرفتي. |
Merkezdekilere yeteneğimden bahsettim ve bunu okulda kullanabileceklerini düşündüler. | Open Subtitles | أخبرتهم عن قدرتي الخارقة في المركز وإعتقدوا أنهم يستفيدون منها في المدرسة |
O parazitin, yeteneğimden bir gün daha faydalanmasına izin vermektense, Edinburgh Kulesi'nde asılmayı tercih ederim. | Open Subtitles | شنق نفسي على أسوار "إدنبرج" كان أكثر قبولاً من السماح لهذا الطفيلي .بأن يسلُب موهبتي ليوم آخر |
Birçok kişiye yeteneğimden söz etmem. | Open Subtitles | لا أخبر الكثيرين بشأن موهبتي |
yeteneğimden korkuyor! | Open Subtitles | إنه يخشى موهبتي ! |
Bir sürü yeteneğimden bir tanesi. | Open Subtitles | إنها واحدة من مواهبي |
Birçok yeteneğimden birisi... | Open Subtitles | إنها إحدي مواهبي |
kazandığım her başarı, birisini yavaşça ve acımasızca, alaşağı etmemdeki yeteneğimden geliyor. | Open Subtitles | " في وظيفتي أو مع " سيدة الشعب جاءت من قدرتي ببطئ , وبشكل مؤلم إهراء شخص ما للأسفل |
Bence önüme bakabilmeye olan yeteneğimden dolayı. | Open Subtitles | أظن مؤهلي هو قدرتي على المثابرة. |