Bu da, duyma yeteneğinin kaybolmasında bile müzik yeteneğinin kaybolmadığını gösterir. | TED | ما يوحي به ذلك هو أنه، حتى في حالة فقدان السمع، القدرة على تأليف الموسيقى لا تزال قائمة. |
Ancak güzelliği algılama yeteneğinin iyileştirilmesi bizim ilham kaynağımız. | TED | لكن الأمر يتعلق بفقدان القدرة على إدراك الجمال حيث تتلقى الإلهام. |
Deneylerinin sonucunda; cıvık mantarların öğrenme yeteneğinin olduğu tespit edildi. | TED | فكانت محصلة التجربة أن لهذا العفن قدرة على التعلم. |
Senin ölmeni hiç istemedim sadece neşenin ve yeteneğinin kaybolmasını istiyordum. | Open Subtitles | لا أريد موتك كنت أريد تدمير موهبتك وسعادتك فقط |
Labaratuvarlarımız bırakın benzerini yapmayı, yeteneğinin nasıl çalıştığını bile anlayamadı. | Open Subtitles | مختبراتنا لا تستطيع أن تعرف كيف تعمل قدرته انسى مضاعفتها |
Doğru. Metalleri lehimleme yeteneğinin olduğunu unutmuşum. | Open Subtitles | حسنا هذا جيد ، لقد نسيت أمر قدرتك على صهر المعادن |
Elliot, bu akşam çok onurlu olmalısın. Basitçe, bu sersemletici dramatik atletik yeteneğinin gösterişi. | Open Subtitles | لقد كانت ببساطة عرض مذهل لموهبتك الرياضية |
Bir el bombası yutup, yeteneğinin dünyanın her tarafında patlatmasına sebep olamaz. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تبتلع قنبلة وتدع موهبتها تتفجر في كل أنحاء العالم |
Kılıç kullanma yeteneğinin inanılmaz olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | استطيع أن أقول أن مهاراتك في استخدام السيف مدهشة |
Sohbet etme yeteneğinin bir parçası da ne söyleyeceğini anlamaktır. | TED | جزء من القدرة على البدء بهكذا محادثة هي فهم ما يتوجب عليك قوله. |
Ancak zamanla; takım, yürütme ve uyum yeteneğinin fikirden çok daha önemli olabileceğini kavradım. | TED | و لكن مع مرور الوقت وصلت بتفكيري الي أن ربما الفريق ، التنفيذ و القدرة علي التكيف هذه الأشياء تعد اهم من الفكرة نفسها. |
Bu da gösteriyor ki yeteneğinin farkında bile değil. | Open Subtitles | والذى يجعلنى أعتقد أنه لا يعرف بوجود هذه القدرة لديه. |
Doktor Beckett Wraithlerin kendini iyileştirme yeteneğinin ne kadar yakın zamanda beslendiğine göre değiştiğini teori olarak sunmuştu. | Open Subtitles | قدرة معالجة الريث لنفسهم قد تكون نسبية لكيفيةتغذيةالريثمؤخرا, ولقد.. |
Bedenin hareket yeteneğinin de ötesinde savaşıyor. | Open Subtitles | إنها تحارب بما يفوق قدرة جسمها على التحمل |
Elbette, yapay zeka, henüz insanların etki alanları arası öğrenme ve planlama yeteneğinin yakınında bile değildir. | TED | والآن بالطبع، فإن الذكاء الصناعي غير بعيد عن الحصول على قدرة في مجالات عديدة تمكنه من التعلم والتخطيط مثل ما يفعل الإنسان. |
Bu şekilde yeteneğinin karşılığı olarak dünyaya borcunu ödüyorsun. | Open Subtitles | هذه هي طريقتك في رد الجميل لهذا العالم من أجل موهبتك |
...ancak yeteneğinin dürüstçe değerlendirilmesi epey övgüye değer ve takdir edilesiydi. | Open Subtitles | لكن تقييمكم الصادق هو موهبتك لتكون جدير بالثناء والتقدير , مرحى لك |
Esrarengiz yeteneğinin bir parçası, geri kalanımızın hepsinden saklı olan örüntüleri görebilmesiydi. | Open Subtitles | فقط جزء بسيط من قدرته الخارقة لرؤية الانظمة المختبئة فى مختلف الحياة |
Ve takip eden dört saat içinde beynimin bilgi işleme yeteneğinin bütünüyle tükenmesini izledim. Kanama sabahı yürüyemiyor, konuşamıyor, | TED | وفي خلال مدة أربع ساعات راقبت مخي وهو يتدهور تماماً في قدرته على معالجة كل المعلومات. |
Eğer yeteneğinin nasıl çalıştığını anlayabilirlerse bu birçok kişiye yardımcı olabilir. | Open Subtitles | لمحاولة فهم كيفية عمل قدرتك يمكن لهذا أن يساعد الكثير من الناس |
Atış yeteneğinin olup olmadığını, doğuştan gelen bir şey olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أن الإله يهتم لموهبتك في الرماية ؟ |
Onun yeteneğinin altın yüzükleri çalmak için hızlıca dönmek olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن موهبتها هي الالتفاف بسرعة -لجمع العملات الذهبية |
Fakat kullanabileceğim sıradışı bir yeteneğinin olduğunu görüyorum. | Open Subtitles | ولكنى ارى ان مهاراتك غير عادية كشخص يمكننى استخدامه |
Sana bakayım dedim. yeteneğinin üstüne gidiyor musun falan diye bakayım dedim. | Open Subtitles | أنا أتفقد حالك ، أتأكد أنك تتدرب على حرفتك أو آياً يكن |
Yetenekli bir cadının doğuştan gelen dört, hatta beş yeteneğinin kız filizlenmeye başlarken kendini göstermesi alışılmadık bir durum değildir. | Open Subtitles | ومن غير المعتاد أن تظهر ساحرة موهوبة في ريعانها أربعة أو خمسة قدرات فطرية. |