Burada kimsenin yeteneğinle ilgili bir şüphesi yok. Konu burada senin buna nasıl karar verdiğin. | Open Subtitles | لا أحد يشكك في موهبتك حكمك الأدبي هو موضوع السؤال. |
Yönetmenliksel yeteneğinle, Kolay görünmesini sağladın. | Open Subtitles | مع موهبتك كمخرج، فإنك تجعلها شبيهة بِالسهلة |
Sen de öne park edip yoldan geçenleri konuşma yeteneğinle komik bir şekilde ürküt. | Open Subtitles | يمكنك السحب حول الجبهة و الكوميدي ادهش المارين مع قدرتك على الكلام. |
Çok çabalıyor bu da senin yeteneğinle birleşince doğaçlama oyunlar çıkarmayı sağlar. | Open Subtitles | ، إنه عظيم في الهرولة الأمر الذي ينسجم تماماً مع قدرتك على الإرتجال وخلق فرص رائعة |
Dinle, küçük kız... bu ürkütücü doğal yeteneğinle milleti rüyalarına getiriyorsun... ama biz istemiyoruz. | Open Subtitles | إستمعي، أختي الضغيرة حصلتي على هذه الموهبة الشاذة لجلب الناس إلى حلمك لكن لستي بحاجة إليها أكثر من هذا |
Hayır, ben sana bu yeteneğinle neler yapabilirdin onu anlatmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لا، انا اريد ان اتحدث معك عن ماذا تستطيع ان تفعل مع كل هذه الموهبة |
yeteneğinle... eğer akışkan olmayı öğrenebilirsen, uyumlu olmak için, daima yenilmez olursun.(MK5'te bile) | Open Subtitles | بقدرتك هذه يجب ان تتعلم ان تصبح مثل المياه تتكيف مع اي اسلوب عندها لن تهزم |
Annie, yeteneğinle ilgili şakalar yapmamalısın. | Open Subtitles | اوه, يجب الا تستخفي بـ موهبتك. |
# yeteneğinle buralara geldin, yıldız olacaksın. # | Open Subtitles | موهبتك أختك بعيداً ستصبح نجماً |
Şu andan itibaren yeteneğinle ilgili her karar tarafımca verilecek. | Open Subtitles | أيُّ قرار يعتمد على موهبتك سأتخذه أنا. |
Seni çağırıyor, çünkü yeteneğinle kendi gücünü yüceltmeni, kuvvetlendirmeni istiyor. | Open Subtitles | لتدعم سلطته مستخدما موهبتك |
Bu yeteneğinle asla müziği bırakamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أبدا إنكار موهبتك |
Gerçekten yeteneğinle nasıl yaşayabileceğinin yolunu bulmuşsun. | Open Subtitles | لقد اكتشفت طريقة للتعايش مع قدرتك. |
yeteneğinle duyusal tanımlama tekniğini kullanabiliriz. | Open Subtitles | قد نستخدم بعض التقنيات الحسية مع قدرتك |
Yeni yeteneğinle. | Open Subtitles | مع قدرتك الجديده |
Benim aklıma gelen yeteneğinle ilgili. | Open Subtitles | أرى أن ذلك بسبب قدرتك |
Bu yeteneğinle burada fırtınalar yaratıyorsundur. | Open Subtitles | لابد و أنك مشهور هنا مع تلك الموهبة و الشخصية |
Seni ham yeteneğinle kendi haline bıraktım, yeteneğin az da değil. | Open Subtitles | لقد كنت... لقد تم السماح لك ساحل من قبل على الموهبة الخاصة بك، التي لديك الكثير من، ولكن التدريس... |
Bu yeteneğinle beni bitiriyorsun. | Open Subtitles | إنكَ تقتلني بتلك الموهبة |
Sen yeteneğinle bu gece en iyisini yaptın. | Open Subtitles | فعلت شيئاً جيداً بقدرتك الليلة |
İyileştirme yeteneğinle alakalı olabilir. | Open Subtitles | ماذا لو أنه مرتبط بقدرتك على الشفاء؟ |